Epilepsi Tedavisinde Kullanılan Antiepileptik İlaçlar
Günlük yaşamın içinde okulda, iş yerinde ya da yolda herhangi birinin epileptik nöbet geçirdiğine tanık olmuşsunuzdur. Yaygın sinirsel bir hastalık olmasından dolayı ailenizde, yakınlarınızda görüntüsü ürpertici olabilen kasılmalı- çırpınmalı bir epileptik nöbet ile her an karşı karşıya gelmeniz olasıdır. Böyle durumlarda yapılması gereken mümkün oldukça sakin olmaya çalışmak ve hastaya müdahale etmeden etrafında bulunabilecek sivri uçlu sert cisimlere karşı koruyup, daha problemsiz bir nöbet geçirmesini sağlamaktır.
Epilepsi Nedir?
Epilepsi beyindeki sinir hücrelerinin travma, tümör veya genetik sebeplerden dolayı normal işleyişinin bozulmasına bağlı olarak gelişebilen bir hastalıktır. Epilepsi bulaşıcı değildir, hastanın psikolojik açıdan daha fazla olumsuz etkilenmemesi için de sosyal çevresinin normal davranışlarda bulunması oldukça önemlidir. Epilepsi tedavisi uzman doktorlar eşliğinde yürütülmeli ve doktorların epilepsi türüne göre önerdikleri ilaçlar kullanılmalıdır.
Antiepileptik İlaçlar
Epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlara antiepileptik ilaçlar (AEİ) adı verilir. Antiepileptik ilaçlar hastanın epilepsi türüne, nöbet tipine, yaşına, cinsiyetine, yaşam tarzına, psikolojik durumuna, varsa kullandığı diğer ilaçların etkileşimine bağlı olarak verilir. Doktorlar, epileptik nöbetleri sonlandırma ya da en az düzeye indirme amacıyla tedaviye başlar. Tedavi başlangıcında akut yan etkiler, kemik erimesi riski, sinir sistemi hasarları, bilişsel yan etkiler, hamilelik durumunda embriyonun etkilenme olasılığı göz önünde bulundurularak ilaç önerilir. Uzman doktorlar tarafından önerilen ilaçlar ve tedavi yöntemleri sayesinde hastaların %60-70’i üzerinde epilepsi kontrol altında tutulmaktadır. Antiepileptik ilaçlar önerilirken, ilacın nöbet türüne etki özelliklerine göre tercihler yapılır. Örneğin topiramat, valproat geniş çeşitlilikte tedavi sunacak kimyasal özelliğe sahipken, etosüksimid absans epilepsi tedavileri için, fenitoin, fenobarbital fokal nöbetlerde ve tonik- klonik nöbetlerde etkilidir.
Antiepileptik ilaçlar, birinci, ikinci ve üçüncü kuşak olarak 3 grupta sınıflandırılmıştır. Birinci grup 1990’lardan önce keşfedilen potasyum bromür, fenobarbital, fenitoin, pirimidon, trimetadion, asetazolamid, mefenitoin, etosüksimid gibi çeşitli ilaçları içermektedir. Bunlara klasik antiepileptikler adı da verilir. İkinci grup 1990’lardan sonra bulunan karbamazepin, valproat, xanax, rivotril, diazem, nervium, ativan, levetirasetam, gabapentin gibi antiepileptik ilaçlar dahil olmaktadır. Bunlara da yeni nesil antiepileptik ilaçlar denir. Klinik olarak yan etkileri ciddi olan ve epilepsi tedavilerinde sık tercih edilmeyen asetazolamid, mefenitoin, trimethadion ve mefenobarbital ilaçlar üçüncü gruba dahil olmaktadır.
Yaygın Kullanılan Bazı Antiepileptik İlaçlar
Etki mekanizmaları ve yan etkiler bakımından daha yeni antiepileptik ilaçlarla kıyasla daha çok bilinen ajanlar uzman doktorlar tarafından daha fazla tercih edilmektedir. Bu ilaçlardan bazıları aşağıdaki gibidir.
Fenobarbital
Barbitüratlar adı verilen ilaç gurubuna dahildir. Barbitüratlar merkezi sinir sistemini baskılar, sakinleştirici ve epileptik nöbetleri önleyici etkiye sahiptirler. Erişkinlerde uykulu olma hali ve yorgunluk gibi yan etkileri olabilirken, çocuklarda tam tersi yan etkiler ve davranış bozuklukları gözlenebilir.
Pirimidon
Pirimidon yapısal olarak barbitüratlara benzer ve işlevsel olarak vücütta fenobarbitale dönüştürülür. Parsiyel ve jeneralize nöbetlerin tedavisinde kullanılır. Mide bulantısı, kusma, sedasyon ve sersemlik gibi yan etkiler gösterebilir.
Fenitoin
Fenitoin en sık kullanılan antiepileptik ilaçlardan biridir. Absans epilepsi dışında bütün epilepsi tiplerinde ilk tercih edilen antiepileptik ajandır. Kullanıldığı anda hızlı etki gösterir. Kullanılması durumunda nistagmus, depresyon, denge bozukluğu ve algılama bozuklukları gibi yan etkiler ortaya çıkabilir.
Karbamazepin
Karbamazepin basit ve kompleks parsiyel ve jeneralize nöbetlerin tedavisinde kullanılır. Absans ve miyoklonik nöbetlerin tedavisinde etkisizdir hatta nöbetleri artırabilir. Kullanılması durumunda çift görme, görmede bulanıklık ve denge bozuklukları gibi yan etkiler gözlenebilir.
Valproik asit- Sodyum valproat
Valproik asit jeneralize ve parsiyel epilepsi nöbetlerinin birçok tipinde etkin bir ilaçtır; özellikle primer jeneralize tonik-klonik, miyoklonik ve absans nöbetlerin tedavisinde kullanılır. Mide bulantısı, anoreksi, diyare, kilo artışı, deri döküntüleri, saç dökülmesine, tremora ve sedasyon gibi yan etkilere yol açabilmektedir.
Sonuç olarak,
Hayat insanlara güzel sürprizlerin yanı sıra epilepsi gibi tedavisi uzun süreli olan, psikolojiyi olumsuz etkileyen ve yaşam kalitesini düşüren bir hastalıkla karşılaştırmak ya da böyle bir duruma tanıklık etmek gibi bir süreçle karşılaştırabiliyor. Neyse ki teknolojinin gelişimi ve yapılan bilimsel çalışmalar sonucu bu hastalığın tedavisi yüksek oranlarda gerçekleşebiliyor. Çözümü dini ritüeller, büyü ya da alternatif tedavilerde aramak yanlış bir girişimde bulunmak olacaktır ve daha kötü sonuçlarla karşılaşılma ihtimalini yükseltecektir. Yapılması gereken, mümkün olduğunca tedaviye sadık kalarak ilaçların düzenli alınması ve moral- motivasyonu yükseltecek etkinlikler içerisinde bulunmak olmalıdır.
Hazırlayan: Hüsniye Özalp
Kaynaklar
W Löscher, D Schmidt, Modern antiepileptic drug development has failed to deliver: ways out of the current dilemma. Epilepsia, 2011.
Holland KD. Efficancy, pharmacology, and adverse effects of antiepileptic drugs. Neurologic Clinics 2001 May; 19: 313-45.
Gareri P, Gravina T, Ferreri G, et al. Treatment of epilepsy in the elderly. Progress in Neurobiology 1999; 58: 389-407.
Erdoğan F, Yeni Antiepileptik İlaçlar. Epilepsi 2014;20(Ek 1):56-58
Glauser T, Ben- Menachem E, Bourgeors B, et al; ILAE treatment guideliness; evidance-based analysis of antiepileptic seizures and syndromes. Epilepsia, 2006; 47: 1094-1120.
https://www.epilepsysociety.org.uk
Genç G, Arslan Ö, Akgün H, Bek S, Epilepsi Tedavisinde Klasik ve Yeni Antiepileptik İlaç Seçimindeki Eğilimler. Epilepsi 2016;22(2):61-6.