Besin İntoleransı Nedir ve Bu Konuda Ne Yapabiliriz?

Besin intoleransı nedir ve bu konuda ne yapabiliriz?

Çok sevdiğiniz bir besini yemek istediğiniz halde tüketemediğiniz oldu mu? Bu soruya evet diyorsanız muhtemelen ne hakkında bahsettiğimi biliyorsunuzdur ve bir Munch tablosu gibi haykırıyorsunuzdur: Besin İntoleransı.

Amerika’da Harvard Üniversitesi ile ilişkili Beth Israel Deaconess Medical Center’da diyetisyen Evagelia Georgakilas’a göre kısaca Besin İntoleransı; mide – bağırsak yolunda bakterilere fermente etsinler diye daha çok zaman veriyor ve bu da sindirimde zorluğa sebep oluyor.

Çok Sayıda Besin İntoleransı Olabilir

Zamanla belli besinlere, kimyasallara ve katkı maddelerine daha hassas olabiliyoruz. Şarap, kurutulmuş meyveler, monosodyum glutamat (MSG) ilaveli besinler ve konserve gıdalar bunlara birkaç örnektir. Ama bunlardan en iddialıları kesinlikle glüten ve laktoz. Mesela laktoz intoleransı ile bağırsaktaki laktaz enzimi yetersizliğinden dolayı, vücut süt ve süt ürünlerinde bulunan laktozu (süt şekeri) parçalayamıyor. Bu da zamanla sindirim bölgesinde şişkinlik, karın ağrısı gibi belirtilere sebep oluyor. Glüten intoleransı ise, glüten aminoasidindeki sindirim problemi ile oluşuyor. Bu protein genellikle buğday, çavdar, arpa, yulaf gibi tahıl ürünlerinde bulunur. Unutmayalım ki glüten intoleransı ile çölyak hastalığı aynı değildir; çölyak hastalığında glüten tüketimi ince bağırsak duvarına hasar verir, klinik bir tablo oluşmasına sebep olur.

İleri Okuma: Çölyak Hastalığı ve Glutensiz Beslenme

Diyelim ki besin intoleransınız var. Peki nereden anlaşılır bu? Ortak birkaç bulgu olarak, ishal, bulantı, kramplar ve karın ağrısı diyebiliriz. Fakat buna ek olarak, kusma, mide yanması, baş ağrısı, rahatsızlık veya gerginlik de ekleyebiliriz. Maalesef besin intoleransına sahip olduğunuz, fazla miktarlarda o besini yediğinizde oluşuyor. Bu yüzden bu belirtileri görmeniz, az miktarda besinle pek olası değil.

Hangi Besine İntoleransım Olduğunu Nasıl Anlarım?

Bu yazının asıl bahsetmek istediği noktaya geldik. Diyelim ki, bir besinin sizi rahatsız ettiği konusunda eminsiniz fakat tam olarak saptayamıyorsunuz. Ne yapmalı?

Evet. Çözüm Besin Tüketim Kaydı.

Kilo kazanımı, malnütrisyon gibi konularda da bir diyetisyenin vazgeçilmezi olan “Besin Tüketim Kaydı” burada da kurtarıcımız. Fakat bu kısımda bunun özelliklerini birazcık artırıyoruz, süreyi 2 hafta ile 1 ay arası tutuyoruz. Ayrıca, öğlen yemeğinde mercimek yemeği yedinizi düşünelim, akşamında karnınız ağrıdı. Buna 1-10 arası bir puan veriyorsunuz -10 en şiddetli ağrı olsun- önceki gün yediğiniz ıspanak yemeği sonrasındaki ağrı ile kıyaslıyorsunuz. 2 yemek arası ortak besinleri değerlendirip sizi asıl rahatsız eden besini buluyorsunuz. Zafer!

En başa dönelim. Çok sevdiğiniz besini tüketemediğiniz oldu mu? Olduysa bile belki bunu porsiyonlarını azaltıp, başka besinlerle beraber tüketerek azaltabilirsiniz. Bu bir seçenek. Ayrıca, belki bir yemekte birden fazla sizi rahatsız eden besin var ve belki ikisi beraber etki ettiğinde ağrınız katlanılmaz oluyor. Bu yüzden belki başında tekini denediğinizde sizin için çok da sorun olmadığını göreceksiniz.

Diyetinizde ayarlamalar yaptığınız ve bu sizi rahatsız etmediğiniz sürece özgürsünüz.

Hazırlayan: İrem Yakışıklı

Kaynak

http://www.health.harvard.edu/blog/dont-tolerate-food-intolerance-2016122310829


İrem Yakışıklı

Merhaba! Ben İrem Yakışıklı. Diyetisyenim. Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun olduktan sonra kendi üniversitemde yüksek lisansa başladım; hala devam ediyorum. Anadolu Üniversitesi’nde ‘Yaşlı Bakımı’ bölümü (açık öğretim) okuyorum. Beslenme ve diyet alanı dışında, psikoloji, nörolojik hastalıklar – özellikle Alzheimer ve Parkinson Hastalığı, beyin – bağırsak aksı, sürdürülebilir beslenme gibi ana konular üzerinde yoğunlaşsam da bunlar dışında birçok farklı konuda yazılar okuyorum. Danışanlarıma bakarken, bir yandan da Türkiye’nin ilk ve tek bilimsel diyetisyen dergisi Dytmag’de yazı işleri sorumlusu olarak çalışıyorum. Diyetisyen Nihal Tunçer’in 2015’de diyetisyenlere sunduğu bu hizmete ben de 2018’den beri destek veriyorum. Kitap okumayı seviyorum. İtalyanca öğrenmeye çalışıyorum. Bunlar dışında, edebiyatı, felsefeyi, sanatı ve müziği elimden geldiğince hayatıma dâhil etmeye çalışıyorum; kendi mesleğimle çaprazlamayı seviyorum. Beslenme ile ilgili yazılarımı, instagram’da @nutrydp hesabında, Hollanda’daki bir arkadaşımla beraber paylaşıyorum. - Danışmanlık & her türlü soru veya bilgi için; iremyak@gmail.com - Dytmag hakkında bilgi almak için; diyetisyenmagazindergisi@gmail.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir