Beyindeki Nörotransmitterler Nelerdir?

beyindeki nörotransmitterler

Bu yazıyı okurken beyninizdeki nöronlar sürekli birbirleriyle bilgi alışverişi yapıyorlar ve algınızı oluşturuyorlar. Nöronların kendi aralarındaki iletişimi nörotransmitter adı verilen moleküller vasıtasıyla olur. Beyindeki nörotransmitterler nöronların birbirini uyarmasını, düzenlemesini veya susturmasını sağlar. Uyarıcı bir nörotransmitter sinaptik boşluğa salınıp hedef nöronuna bağlandığında bir aksiyon potansiyeli başlatır. Susturucu bir nörotransmitter ise var olan aksiyon potansiyeli durdurur. Beyindeki nörotransmitterler birden fazla reseptöre bağlanabilir. Örneğin GABA’nın ve dopaminin bağlanabildiği birçok reseptör türü vardır. Nörotransmitterlerin bağlandığı hücredeki etkisi biraz da reseptörün türüne bağlıdır.

Nörotransmitterlerin çoğu küçük amin moleküllerinden veya amino asitlerden oluşur. Bazıları da nöropeptitlerden meydana gelir. Nörotransmitter olarak görev alan bir düzine küçük molekül ve 100’den fazla nöropeptit biliniyor. Bilim insanları hala daha nöronların iletişim aracı olarak kullandığı yeni moleküller keşfediyor. Bu nörotransmitterler sadece nöronlar arasındaki iletişim için gerekli değildir. Aynı zamanda nöronlar ile kaslar arasındaki etkileşim için de elzemdir. Bu yazımızda en temel nörotransmitterlerden bahsedeceğiz.

Beyindeki Nörotransmitterler

Vazopressin: Saldırganlık, kan basıncı, vücut sıcaklığının düzenlenmesi ve böbreklerde suyun geri emiliminde görev alır.

Dopamin: Monoamin grubunda yer alan dopaminin başlıca işlevi ödül mekanizmasında haz duygusunu oluşturmaktır. Dopaminin beyinde çok sayıda yolağı vardır. Bazal gangliadaki dopamin reseptörleri motivasyon ve hareket kontrolünde rol oynar. Akkumbens çekirdeği ve ventral tegmental alanda ödül ve haz duygusunu oluşturur. Bunun yanında uyarılma ve idari işlevlerde de katkıları vardır.

Dopamin Nedir? Hayatta Kalmamız İçin Neden Çok Gerekli?

Anandamid: Yeme davranışının düzenlenmesinde, motivasyon ve memnuniyet duygusunun oluşumunda görev alır.

L-dopa: Dopamin ve diğer birçok monoamin veya kateşolaminin öncül maddesidir.

Oksitosin: Aşk hormonu olarak bilinir. Oksitosin sosyal davranışların düzenlenmesinde, güven konusunda, çiftlerin bağlılıklarında büyük öneme sahiptir. Anksiyete, annelik davranışlarında ve orgazmda önemli rolleri vardır. Empatiyi artırarak kişilerin cömertliğini de artırabilir.

Serotonin: Mutluluk hormonu olarak ün salmıştır. Aslında varlığı mutluluk yaratmaz, sadece yokluğu mutsuzluk yaratır. Asıl mutluluk hormonu endorfindir. Açlık, yorgunluk, stres, yemek, ışık ve ilaç gibi etkenler vücuttaki serotonin düzeyini etkilemektedir. Serotonin mutluluk ve zindelik hissettirmesinin yanında hafıza mekanizmasında da çok büyük görevler alır.

Savaş ya da Kaç Tepkisi ve Stres Düzenlemesi

Noradrenalin: Sempatik sinir sisteminin başlıca nörotransmitterlerindendir. Kasların kasılması gibi vücudu hareketlendirecek, savaş ya da kaç davranışının ortaya çıkmasını sağlayan nörotransmitterdir. Ayrıca kan basıncının ve nabzın düzenlenmesinde çalışır.

Noradrenalin

Östrojen: Temel olarak dişi üreme sistemi ve dişi özelliklerinin oluşmasını sağlar.

GABA: En çok bulunan inhibitör nörotransmitterdir. Çok sayıda beyin bölgesi kullanır ve iyon kanallarını açarak nöronlarda elektriksel faaliyetin oluşmasını sağlar.

Adenozin: Adenozin reseptörlerine bağlanarak uyku ve uyuşukluk getirir, ayrıca uyarılmayı baskılar.

Glutamat: Beynin merkezi sinir sistemindeki başlıca uyarıcı nörotransmitterlerden biridir. Merkezi sinir sisteminde uyarıcı olarak en fazla glutamat kullanılır. Oldukça küçük bir molekül olmasına rağmen çok önemli ve temel işlevlerde rol oynar. Bunlardan bazıları sinaptik plastisite, öğrenme ve hafıza gibi üst düzey işlevlerdir.

Kortizol: Stresi ve inflamasyonu ortadan kaldıracak sistemleri etkinleştirir. Bütün vücutta glikoz üretimini tetikler.

Testosteron: Temel olarak erkek üreme sistemi ve erkek özelliklerinin oluşmasını sağlar.

Testosteron

Melatonin: Işığa duyarlı olup gece gündüz döngüsünün ve sirkadyen ritminin oluşmasını sağlar. Aynı zamanda bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminde de görev alır.

Asetilkolin: Keşfedilen ilk nörotransmitter küçük bir molekül olan asetilkolindir. Özellikle çevresel sinir sisteminde motor nöronlar ve otonom sinir sisteminin nöronları tarafından salgılanır. Kas hücrelerine etki ederek kasların gevşemesini sağlar. Merkezi sinir sisteminde bilişsel işlevlerin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle uyanma, dikkat ve bazı duyu işlevlerinde rol oynar. Merkezi sinir sisteminde asetilkolin üretecek nöronların hasar görmesi Alzheimer hastalığı ile bağlantılıdır.

Progesteron: Dişi üreme sisteminin oluşmasında, seks isteğinde rol oynar. Merkezi sinir sisteminde nöronları koruyucu etkisi vardır ve miyelin kılıfı üretimine yardım eder.

Hazırlayan: Çağlayan Taybaş

Kaynaklar

https://qbi.uq.edu.au/brain/brain-physiology/what-are-neurotransmitters

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK21521/


Çağlayan Taybaş

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunuyum. Şu an klinik araştırma sektöründe çalışıyorum. Bilimsel araştırmaların yanında başlıca hobilerim satranç, bisiklet sürmek, pilates ve latin dansları oldu. Mezun olduktan sonra askere gitmeden önce sinirbilim.org'u kurdum. Şu an iş ve özel hayatım çok yoğun olduğu için eskisi gibi yazamıyorum. Bana herhangi bir soru sormak isteyen varsa c.taybas@gmail.com'a mail atabilirler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir