Beynimiz Yeni Bir Dili Nasıl Öğreniyor?

Bir lisan bir insan! Peki hangi yaş en ihsan?

Bebekler eğitim almadan, hatta öğrenmeleri için özel bir çaba sarf edilmeden nasıl konuşmayı öğreniyorlar? Dil öğrenmek kolay bir iş mi? Zorluğu yaşımıza göre değişiyor mu?

Onlarca birimden oluşturulmuş, yüzlerce kuralı olan ve kombinasyonları sonsuzluğa uzanan bir sistem düşünün. Göreviniz bu sistemi, birinden destek almadan öğrenmek. Bunu başarmak için doğumunuzdan itibaren birkaç yılınız var. Evet, bebeksiniz. Kulağa oldukça zor geliyor fakat neredeyse her bebek bu süreci başarıyla tamamlıyor. Nasıl oluyor da sadece maruz kalarak dil öğreniyorlar? Bu bir yetenekse ne kadar daha sürecek? Yazdıklarımı öğrendiğimde hissettiğim yersiz kıskançlığı ve pişmanlığı size anlatamam.

Bebeklerde Dil Öğrenimi

Sırayla gidelim, bebekler özel bir efor göstermeden nasıl dil öğreniyorlar? Bebekler dili pasif bir şekilde öğrenme yetisine sahiptir. Bizi dinlerler, dediklerimizi taklit ederler ve öğrenirler. Dinleme kabiliyetleri rahimde gelişmeye başlar, bu sebepten doğmamış bebeklere müzik dinletmenin faydaları vardır ya da hamile birinin yanında tartışılması hoş karşılanmaz. Bebekler doğmadan önce seslere duyarlı hale gelirler. Duyduklarını da taklit etmek isterler. Bu taklitler, yani iletişim kurma çabaları, anlamsız seslerle başlar sonra heceleri anımsatır. ‘’B’’ ve ‘’A’’ sesleri, ‘’ba’’ hecesine, hece de ‘’baba’’ kelimesine dönüşür. Çoğu bebek önce baba der çünkü söylemesi daha kolaydır. İçinizi ferah tutun, bebeklerin zihninde daha az sevmek konsepti yoktur. Bebekler ilk dillerini böyle öğrenir. Yeni sesler, yeni hecelere, yeni heceler de yeni kelimelere…

Bebeklerin dil öğrendikten sonra konuşmaya çabuk başlamalarını sağlayan bir özellikleri daha vardır: kibarlık onları kısıtlamaz. Onlar için ‘’Anneciğim su getirir misin?’’ ile ‘’Anne, su!’’ aynıdır çünkü konuşurken tek amaçları dertlerini ya da isteklerini karşı tarafa aktarmaktır. Otobüs yolculuklarında müstehcen fıkra anlatacak özgüveni çocuklara veren şey tam olarak budur. Hata yapmaktan korkmazlar çünkü kasıtlarının anlaşılması yeterlidir. Yetişkinler bu özelliklerinden ders almalıdır. Dil kursunda, konuşma etkinliklerine katılmamak utançtan kurtarmaz, utancı erteler.

Her Yaşta Dil Öğrenilebilir mi?

İkinci sorumuza geçebiliriz, dil öğrenmek ne kadar zor? Cevap: Yaşınıza göre değişir. Çocukların maruz kalarak öğrenme kabiliyetleri yedi yaşına kadar devam eder. Yedi yaşından on sekiz yaşına kadar gittikçe körelerek kaybolur. Körelme hızı katlanarak artar. On sekiz yirmi yaş arasında dili sadece maruz kalarak öğrenme yetisi bebekliğe kıyasla çok büyük oranda gerilemiştir. Aslında bu durum göründüğü kadar negatif değildir. Çünkü bir üniversite öğrencisi ile bir ileri yetişkinin dil öğrenme becerisinin neredeyse aynı seviyede olduğu anlamına gelmektedir. Kısaca evet, zorluğu belli bir yaşa kadar değişiyor. O yaştan sonra ise belirli bir düzeyde kalıyor. Baki olan ise dil öğrenmenin zihne faydalarıdır.

Dil öğrenmenin faydaları açıklamaya ihtiyaç duymuyor. Beynin daha önce kullanılmamış bir bölümünü erişime açıyor. Yeni bir dili öğrenmek, insan beynine yeni konseptler öğretir. Ayrıca o konseptleri anadili ile bağdaştırmayı öğretir. ‘’Kırmızı’’ ile ‘’red’’ kelimelerini bağdaştırdığınızda renk kelime olmaktan çıkar ve bir konsepte dönüştür. Aynı durum, anlamsal bağlamda renklerden çok daha derin kelimeler için de geçerlidir. Dil öğreniminde erken, kolaya tekabül eder. Yaş, gelişim potansiyelinizi kısıtlamaz.

“Bir Lisan, Bir İnsan”

Dil öğrenmenin faydaları her yaş aralığına uzanıyor ise hepimiz bir yerden başlamalıyız değil mi? Çocuğumuza yabancı dilde çizgi filmler izleterek, etkileşimli oyunlar oynatarak harika bir başlangıç yapabiliriz. Yetişkinsek az önceki veriler bizi korkutmamalı. Modern dil eğitiminin temeli kısa tekrarlardır. Sadece bir ay boyunca günde 15 dakika ayırarak öğrenilemeyecek dil yoktur. Elimizdeki teknolojiler bu süreci oldukça kolaylaştırıyor. Denemeden ‘’bizden geçmiş’’ demek hem geçersiz hem de boyun eğicidir.

Günümüze ayak uyduramayan birçok atasözü var fakat ‘’bir lisan, bir insan’’ onlardan biri değil. Diller yoktan var olmamıştır. Bin yılların getirdiği bir kültür birikimidir, bu sebepten bir milletin kaderi dillerine bağlıdır. Tarih gibi dil de milletinin tekerrürlerinden ibarettir. Dil öğrenmek bir kültürü tanımanın dolayısı ile sentezden doğruya varmanın ilk adımıdır.

Hazırlayan: Berkay Tarım

Kaynaklar

Bruce D. Perry, How Young Children Learn Language, scholastic.com, https://www.scholastic.com/teachers/articles/teaching-content/how-young-children-learn-language/

Adam Szczegielniak, Introduction to Linguistic Theory, Cengage Learning, https://scholar.harvard.edu/files/adam/files/language_acquisition.ppt.pdf

Termcoord, The age factor in second language acquisition, Terminology Coordination, 2017, https://termcoord.eu/2017/05/age-factor-second-language-acquisition/

Jenny R. Saffran, Ann Senghas, and John C. Trueswell, The acquisition of language by children, Proceedings of The National Academy of Sciences of the United States of America (PNAS), 2001, https://www.pnas.org/content/98/23/12874


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir