Beynin Bilişsel Gelişimi: Piaget’nin Kuramı
Çocukların bilişsel gelişimine dair kendi teorisini ortaya atarak gelişim psikolojisinin en önemli isimlerinden biri haline gelen İsviçreli psikolog Jean Piaget’nin kuramından bahsedeceğim bu yazıda. Piaget dünyayı algılarken çocukların aktif birer araştırmacı gibi olduğunu savunur, yani çocuk bu süreçte pasif değildir. Yeni deneyimler, yeni yaşantılar çocuğun zihnini şekillendirir. Bu şekillendirmede iki sürecin bize destek olduğunu savunmuştur: Organizasyon ve adaptasyon. İlk olarak çevremizdeki dünyanın bizim için bir anlam ifade edebilmesi için yaşantılarımızı organize ederiz. Örneğin zihnimizde fikirler birbiri ile alakalı olduğunda bağlantılı olurlar, bizim için daha önemli ve daha az önemli fikirler birbirinden ayrılırlar gibi. Bir de çevremizdeki yeniliklere adapte oluruz. Zaman zaman yeni gözlemler, yeni yaşantılar, yeni deneyimler zihnimizde hali hazırda var olan fikirleri de günceller ve bu şekilde yeni bağlantılar kurulur. Bu organizasyon ve adaptasyon süreçleri gelişim sürecinde çocuğun çevresindeki dünyayı bilişsel olarak algılaması ve şekillendirmesine yardımcı olur.
Piaget’e göre çocuklar dünyaya dair bir anlayış geliştirirken dört tane aşamadan geçerler. Bu aşamalar yaşa bağlı olarak değişir ve her aşamada çocuk dünyayı farklı bir biçimde farklı bir gözle algılar.
1- Duyusal Motor Dönemi
Duyusal motor dönemi doğumdan iki yaşa kadar geçen süreçtir. Bu sürecin ilk başında yalnızca basit refleksler hakimken sonrasında bunlar alışkanlıklara ve istemli, amaca yönelik hareketlere dönüşür. Bebek duyusal bazı deneyimler yaşar, nesneleri görür, duyar, koklar, tadına bakar ve hisseder. Bu dönemin sonlarına doğru bebek “nesne sürekliliği” kavramını öğrenir. Nesne sürekliliği ile o esnada gözle görülmeyen bir nesnenin tamamen yok olmadığını, hala bir yerlerde olduğunu ama bizim onu göremediğimiz fikrini benimser. Kendisi ve dış dünya arasındaki ayrımı yapar.
2 – İşlem Öncesi Dönem
2-7 yaş arası döneme Piaget işlem öncesi dönem demiştir. Artık çocuk dünyayı sadece duyusal olarak değil fiziksel olarak da algılamaya başlar, dünyayı görüntüler, sözcükler ve çizimlerle de temsil etmeye başlar. 2-4 yaş arasında görülen bu dönemde hala çocuklar içselleştirilmiş zihinsel işlemler olan “operasyonları” gerçekleştiremezler. Örneğin iki çubuğun bir araya getirildiğinde uzunluğunun ne kadar olacağını fiziksel olarak çubukları uç uca getirmeden kafadan hesaplayamazlar. İki durum çocukları kısıtlar: Egosantrizm yani benmerkezcilik çocuğun kendi bakış açısı ve bir başka kişinin bakış açısını birbirinden ayıramaması durumudur. Animizm ise cansız nesnelere canlı varlıkların yeteneklerinin atfedilmesidir. Egosantrik ve animistik düşünce sebebi ile çocukların farklı perspektiflerden bakarak mantıklı düşünce yapıları oluşturmaları kısıtlanır. Özellikle 4-7 yaş aralığında çocuklar çok fazla sorular sormaya ve dünya hakkında henüz ilkel de olsa kendi fikirlerini üretmeye başlarlar.
3 – Somut İşlem Dönemi
7 ve 11 yaşları arasındaki dönem Piaget tarafından somut işlem dönemi olarak adlandırılmıştır. Artık çocuk gerçekte var olan olay ve objelerle alakalı olduğu sürece mental işlemleri gerçekleştirebilir ve mantıklı düşünceler üretebilir. Bu dönemde yapamadıkları şey ise soyut işlemleri, yani gerçek dünyada bir karşılığı olmayan işlemleri gerçekleştirebilmektir.
4 – Soyut İşlem Dönemi
11 yaştan yetişkinliğe kadar uzanan dönem ise artık çocuğun soyut işlem yapabildiği dönem olduğundan soyut işlem dönemi olarak adlandırılmıştır. Piaget’in kuramına göre son dönemdir ve artık çocuklar soyut kavramları anlayabilir, canlandırabilir ve bunlarla ilgili problemleri çözebilirler. Örneğin mecazi anlatımları kavrayabilirler. Bu durumun bir sonucu olarak artık idealleri ve geleceğe dair hedefleri oluşur. Kafalarında olayların nedenleri ile ilgili hipotezler kurabilir ve bu hipotezleri test edebilirler.
Hazırlayan: Beste Uysal
Kaynak: Santrock, J. W. (2013). Life-Span Development (Fourteenth Edition). McGraw-Hill.