Disleksi

disleksi

Okuma bozukluğu olarak da bilinen disleksi kişinin normal zekaya sahip olmasına rağmen okumada güçlük yaşaması durumudur. Aslında bu durum en çok okuma ile ilişkilendirilir ancak harfleri hecelerken, yazı yazarken ve hesaplama yaparken de güçlük çekilebilir. Disleksi genelde ilk olarak okulda farkedilir. Uygun eğitim modeli ile bireyler kişiler yaşıtlarından geri kalmazlar. Birçok ünlü bilim insanı ve yazarın da disleksi olduğu biliniyor.

Disleksinin sebepleri arasında hem genetik hem de çevresel etkenler olduğu düşünülüyor. Sadece çocuklukta değil yetişkinlikte de karşılaşılan bir durumdur. Örneğin bir travma, felç veya demansa bağlı beyin hasarı sonrasında kişi disleksi olabilir. Diğer taraftan disleksinin aile bireyleri arasında görüldüğü de tespit edilmiştir. Disleksinin altında yatan nörolojik temel beynin dil merkezinin hasar görmesidir. Hafıza, heceleme, görme ve okuma becerilerinin sınandığı bir dizi test sonucunda teşhis edilebilir.

Tam olarak yok etmek mümkün değil

Disleksiyi tamamen ortadan kaldırmak mümkün değildir ancak eğitim yöntemini kişiye özel ayarlarak belirtiler hafifletilebilir. Dünya nüfusunun 3-7%’sinde görülürken erkeklerde daha sık karşılaşılır. Birçok uzman disleksinin bir bozukluk olarak değil farklı bir öğrenme çeşidi olarak görülmesi gerektiğini, bunun olumlu ve olumsuz tarafları olduğunu belirtiyor.

Hazırlayan: Çağlayan Taybaş


Çağlayan Taybaş

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunuyum. Şu an klinik araştırma sektöründe çalışıyorum. Bilimsel araştırmaların yanında başlıca hobilerim satranç, bisiklet sürmek, pilates ve latin dansları oldu. Mezun olduktan sonra askere gitmeden önce sinirbilim.org'u kurdum. Şu an iş ve özel hayatım çok yoğun olduğu için eskisi gibi yazamıyorum. Bana herhangi bir soru sormak isteyen varsa c.taybas@gmail.com'a mail atabilirler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir