Makaleler

Frontotemporal Demansın Ayırıcı Tanısı Doğru Tedavi İçin Çok Önemli

Frontotemporal Demansın Ayırıcı Tanısı Doğru Tedavi İçin Çok Önemli

Teknolojinin gelişmesiyle beraber hastalık sayılarının artışını hiç  fark ettiniz mi? Bu hastalıklar da benzer belirtiler görülür fakat ayırıcı özellikler bakımından farklılaşırlar. Bu yapıda ki hastalıklardan biri olan frontotemporal demans (FTD), Alzheimer hastalığı, şizofreni, depresyon, geç başlangıçlı bipolar bozukluk gibi hastalıklarla benzer belirtilere sahip olması yanlış  tanı olasılığını artırıyor. Frontotemporal demans, düşünce, hafıza ve genel olarak davranış sorunlarına sebep olarak giderek kötüleşen beyin rahatsızlığıdır. Demansın çok farklı türleri vardır ve uygulanan tedaviler bireyin sahip olduğu türe göre değişim gösterir. FTD diğer beyin hastalıklarına benzediği için ayırıcı tanısını yapmamız gerekiyor.

Frontotemporal Demans Nedir?

Frontotemporal demans, demans türleri içinde Alzheimer hastalığından (AH) sonra en sık görülen demans türüdür. Sinsi başlangıçlı bir yapıda olan hastalığın %40-60 arasında genetik temeli vardır. Hastalığın klinik bulgularının çoğu bilinse de kesinleşmiş bir tedavi yöntemi yoktur. Hastalık ilk başlarda sosyal davranışların azalması, kişiliğin değişmesi olarak karşımıza çıkar. İlerleyen zamanlarda bilişsel aktiviteler, yaşında etkisiyle bozulmaya başlar. Frontal bölgenin dejenarasyona uğraması ilk başta bilişin bozulabileceğini düşündürse bile bozulma davranış ve kişilikte görülür. Değişimin görüldüğü başlıca aktiviteler normal kontrolün azalması ya da kaybolması, aşırı aktivite, duygulanımın hastanın düşünce ve ifadelerinden farklı olması, çevreye karşı anormal boyutlarda duyulan ilgisizlik, iç görü eksikliği, tekrarlayıcı ve benzer davranışlar, yeme alışkanlıklarında değişiklikler ve konuşma miktarında azalma sayılabilir. Görüldüğü gibi şizofreni, depresyon, geç başlangıçlı bipolar bozukluk gibi hastalıklarla benzer belirtilere sahip olması tanıyı zorlaştırır.

Ayırıcı Tanı Olarak Frontotemporal Demans

FTD kişilik ve davranış değişimleri, çevreye karşı anormal boyutlarda duyulan ilgisizlik, tekrarlayıcı ve benzer davranışlar, iç görünün yokluğu özellikle erken evrelerde tanıda sorun oluşturmakta, FTD olgularına psikoz, şizofreni, depresyon, geç başlangıçlı bipolar bozukluk olarak yanlış tanı konulmasına neden olabilmektedir. Ayrıca demansın en çok görülen türü Alzheimer hastalığıyla ortak özelliklerinin fazla olması doğru tanıyı koymamızı zorlaştırır, kullanılan ilaçların farklı olması bu iki demans türünün birbirinden ayırt edilmesinin gerekliliğini göstermiştir. Saydığımız hastalıklara kesin tedaviler bulunmamış olsa da doğru tanının konulup o yönde tedavi planı oluşturulması çok önemlidir. 

Frontotemporal Demansın Alzheimerdan Ayırıcı Tanısı

FTD ve Alzheimer, demansın en çok görülen tipleridir. Hastalığın ayırıcı tanısının yapılabilmesi için erken evrelerde inceleme yapılabilmesi gereklidir çünkü ileri evrelerinde bulgular benzer olduğu için ayırt etmek zorlaşır. FTD başlangıçta sosyal davranış, kişilik ve dil bozukluklarının   hasarlanması şeklinde görülürken bilişsel işlevler de bozulma görülmez. Alzheimer hastalığında ise durum tersi gibi görünür, başlangıçta bellek ve hafıza problemleri görülürken sosyal davranışlar korunmuştur. FTP’de psikotik belirtiler Alzheimer hastalığına göre çok düşük seviyelerdedir. FTD’li bireylerin çoğunda cinsel davranışların arttığı, kuralları çiğneme, fiziksel saldırganlık, kompülsif davranışlar görülür fakat bu davranışların yanlış olduklarının farkındadırlar. Ayrıca hastalığın başlama yaşı FTD’de çoğunlukla 65 yaş öncesindeyken Alzheimer hastalığında 65 yaş sonrasındadır. Son olarak temel farklılıklardan biri olan güçsüzlük ve kas atrofisi (hücre azlığı ve hücre hacminin azalması) gibi motor nöron hastalıkları FTD’de daha fazladır.

Frontotemporal Demansın Duygudurum Bozukluklarından Ayırıcı Tanısı

Durgunluk halinin görülmesi, motivasyonun azalması, eski hobilerle ilgilenmeme, sosyal aktivitelerinden çekilme nedeniyle FTD olguları depresyon tanısı alabilir. Hastalığın davranışsal belirtileri olan coşku, uygunsuz şakacılık, kendine güven artışı,  hafif uyarılara karşı aşırı tepki verme, hastaların başlangıçta hipomani, mani olarak yanlış tanı almasına neden olabilir. FTD’de belirgin olmayan suçluluk, uykusuzluk, iştah kaybı, üzüntü, anksiyete gibi belirtiler hastalıklar arasındaki farklılığı belirleyip doğru tanılama için yardımcı olur.

Frontotemporal Demansın Psikozdan Ayırıcı Tanısı

İç görünün yokluğu, uygunsuz sosyal davranışlar, kompülsif davranışlar, duygusal uyaranlara verilen yetersiz ifade, yargılamada bozulma, kişisel bakımda azalma ve konuşmanın bozulması gibi belirtiler nedeniyle FTD olguları, geç başlangıçlı şizofreni veya atipik psikoz tanısı alabilmektedir. FTD’li bireylerin özellikle erken dönemlerinde sanrılar görülür. Erken evrelerde pozitif ve negatif belirtilerin daha az olması FTD’yi psikozdan ayırır fakat ilerleyen dönemlerde pozitif ve negatif belirtilerin artışıyla birlikte hastalıkların birbirinden ayırt edilmesi zorlaşır.. Ayrıca şizofreninin klinik ve nöroanotomik tablo bakımından FTD’ye benzemesi ayırıcı tanıyı zorlaştıran faktörlerden biridir. Ayırıcı tanının doğru verilebilmesi için dikkatli bir klinik gözlem ve beyin görüntüleme cihazlarından faydalanmak şuan için doğru tanılama için kullanılan tekniklerdir.

Hazırlayan: Mücahit Karanfil

Kaynaklar

Beril Dönmez Çolakoğlu, G. G. (2007). Frontotemporal Lobar Dejenerasyon: Tanı ve Ayırıcı Tanı Algoritması. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, 30-51.

Elif Onur, P. D. (2014). Frontotemporal Demans ve Psikiyatrik Belirtiler. Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 228-238.


Mücahit Karanfil

Medipol Üniversitesi Psikoloji 3. Sınıf öğrencisiyim. Gönüllü olarak Toplum Ruh Sağlığı merkezinde şizofreni ve bipolar hastalarıyla terapilere katıldım. 1 yıldır LÖSEV’de gönüllü olarak stajyerlik yapmaktayım. Uzman psikolog Ayça Yıldırım ile birlikte 16 seans Psikodrama gözlemciliği yaptım. Öget Öktem Tanör’ün yanında stajyerlik yapmaktayım. Sinirbilim ile ilgili okumalar yapmaktayım ve DMN aktivitesinin insan davranışındaki rolünü araştırmaktayım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir