HIV’e Direnç Kazandıran Bir Mutasyon: Ccr5 Delta 32
Bizi biz yapan mükemmel vücudumuz, DNA’mızdaki bazların dizilimi sonucu oluşur ve canlılık faaliyetleri bu sayede yönetilir. Yani, DNA hücrenin yönetici molekülüdür. Kalıtsal bilgilerimizi içeren genlerden oluşur. Fakat kalıtsal bilgilerimizi içeren bu genetik şifre herhangi bir nedenden dolayı (radyasyon, X ışını, ultraviyole, bazı ilaç ve mutajen kimyasallar, ani sıcaklık değişimleri, virüsler vb. etkenlerle) değişebilir ve bozulabilir. İnsan genomunda meydana gelen bu kalıcı değişimler mutasyon olarak adlandırılmaktadır. Genellikle DNA ve RNA’da düzeltilmemiş hatalar sonucu oluşur. Peki, size bazı “hataların” bizi ölümcül bir virüse karşı dirençli kıldığını söylesek ne derdiniz?
HIV’e Direnç Kazanmak
80’li yıllarla beraber artışa geçen, geçmişten günümüze 80 milyon kişinin enfeksiyonuna neden olan ve ölümcül bir virüs olan HIV, CD4 immün hücrelerini tahrip ederek vücudun bağışıklık sistemiyle savaşan ve onu baskılayan kronik bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın ilerleyen safhalarında CD4 hücrelerinin sayısındaki aşırı azalma sonucu AIDS (Kazanılmış İmmün Yetmezlik Sendromu) ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi yetersiz hale gelir ve hastalık belirtileri başlar. Fakat bazı kişilerde durumun böyle ilerlemediği görülür. Genellikle Avrupa’da rastlanılan bu kişilerin ccr5 yardımcı reseptörlerinde delesyon (silinme) tipi bir mutasyon meydana geldiği ve bu sayede HIV’e karşı tamamen veya kısmen direnç (homozigot-heterozigot durumuna göre) gösterdikleri görülmüştür. Delesyonlar DNA zincirinin belirli bir kısmının tamamen işlevsel hale gelmesiyle oluşan mutasyonlardır.
Delta 32 adlı bu mutasyon, işlevsiz olmayan bir proteini kodlayan 32 baz çiftinin silinmesiyle oluşur. Mutasyon hücrelerin dışındaki ccr5 yardımcı reseptörünün normalden daha küçük gelişmesine ve artık hücrenin dışına tutunamamasına neden olur. Bu sayede virüs “seçilmiş kişileri” enfekte edemez. Bu durum genin homozigot taşıyıcılarında gözlenir. Ancak mutant geni sadece anneden veya sadece babadan alan kişiler için tam direnç durumu söz konusu değildir. Bu kişilerde yalnız hastalığın ilerleyişinin geciktiği ve yavaşladığı görülmüştür.
Kaynağı Nedir?
Peki, genellikle beyaz ırkta rastlanılan bu mutasyonun sebebi ve kaynağı nedir? Bu soruyu cevaplamaya yönelik çeşitli çalışmalar yapılmış ve çeşitli fikirler öne sürülmüştür. Bazı bilim insanlarına göre virüsün kaynağı Vikingler zamanına dayanmaktadır. Vikinglerin işgaller sonucunda bu alleli İskandinavya’dan İzlanda’ya, Rusya’ya, Orta ve Güney Avrupa’ya yaydığı düşünülmektedir.
Büyük Veba Salgını Ve Çiçekle İlişkisi
Bu mutasyonla bağdaştırılan birçok şeyden biri de veba salgını. Bazı araştırmalara göre bu kişileri seçen veba salgını neticesindeki doğal seçilimdir. Fakat kara ölüm olarak da bilinen büyük veba salgınının sadece Avrupa’da yaşanmış olmaması bu düşünceyi çürütmektedir. Çiçek hastalığı da bu mutasyonla bağdaştırılan bir başka salgındır. Bilim insanları HIV ve çiçek hastalığı virüsü olan variolanın çok önemli bir ortak noktasını tespit etmişlerdir. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki variola da tıpkı HIV gibi yayılmak için ccr5 reseptörünü kullanılır. Bu da bilim insanlarını mutasyonun aslında çiçek hastalığına karşı bir direnç olarak ortaya çıktığını ve nesilden nesile aktarılarak HIV’e karşı da bir direnç sağladığını düşünmeye itmektedir.
%100 Direnç Mümkün mü?
Tabii istisnaların olduğunu görmezlikten gelmemek gerekiyor. Çünkü ccr5 delta 32 mutasyonuna sahip ama yine de HIV ile enfekte birkaç vaka bildirilmiştir. Bu durumda test yaptırıp bu mutasyona sahip olduğunuzu görmek sağlıklı olduğunuzu varsaymak için yeterli değildir.
Cevaplanması Gereken Sorular
Bu mutasyonun dezavantajları var mıdır? Mutasyona sahip kişilerin ortak noktası nedir? Bu kişilerin seçilmiş kişiler olduğu ve ileride doğal seçilimin kazananı olacakları teorisi doğru mudur? Mutasyonun dirençli kıldığı farklı hastalıklar da var mıdır? Ccr5 geninin CRISPR-Cas9 tekniğiyle mutant Ccr5 delta 32’ye dönüştürülmesi mümkün müdür gibi sorular bilim insanlarının ve biz araştırmacıların cevaplamaya çalıştığı sorulardan sadece birkaçı.
Hazırlayan: Sümeyye Avcı
Kaynak
https://www.nature.com/scitable/blog/viruses101/hiv_resistant_mutation
Bu bilgilendirici yazı için genç arkadaşımızı tebrik ediyorum. Ülkemiz için insidansı giderek yükselen HIV enfeksiyonu hakkında daha bilgili bir toplum olmamız gerektiği kanısındayım ve bu türlü araştırmaların ülkemiz tarafından da yakinen takip edilmesini önemli buluyorum. HIV bir halk sağlığı sorunudur ve bunun gibi açıklayıcı yazıları görmekten daha çok mutlu olacağımı bildirmek isterim, araştırmalarinizda başarılar dilerim 🙂
Dikkat çekilmesi gereken bir konuda oldukça ilgi çekici ve bilgilendirici bir yazı olmuş.Bu konuda farkındalık yaratmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.Tebrik ederim.
Daha önce araştırdığım bir konuydu , yardımcı oldunuz çok teşekkür ederim . Başarılar. Ben de Bakirköydeyim, meslek hakkında bir gün görüşmek isterim.