immünoterapi İle Beyin hastalıkları Çok Daha Etkili Tedavi Edilebilecek!

immünoterapi İle Beyin hastalıkları Çok Daha Etkili Tedavi Edilebilecek!

İmmünoterapinin birçok ciddi hastalığa karşı etkili olduğu kanıtlanmıştır. Fakat beynin hastalıklarını tedavi etmek için, antikorlar ilk olarak kan beyin bariyerinin engelini aşmalıdır. Yapılan yeni bir araştırmada, Uppsala Üniversitesi’ndeki bir araştırma grubu, antikorların beyindeki alımını neredeyse 100 katına kadar artıran yeni bir antikor tasarımı geliştirdiklerini müjdeliyor.

İmmünoterapi antikorlarla tedavi sağlar ve ilaç geliştirme konusunda en hızlı büyüyen alanlardan bir tanesidir. Son yıllarda immünoterapi, kanser ve romatoid artrit tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılmıştır ve klinik araştırmaların sonuçları diğer birçok hastalık için de oldukça umut vericidir. Antikorlar, neredeyse tüm hastalıklara neden olan proteine ​​kuvvetle bağlanacak şekilde değiştirilebilmeleri bakımından eşsizdir. Diğer bir deyişle, bilim insanları yeni antikor temelli ilaçlar için büyük potansiyellerin mevcut olduğunu düşünüyorlar.

Kan Beyin Bariyeri immünoterapi İlaçlarının Geçmesini Engelliyor

Beyni etkileyen hastalıklar için immünoterapi ile ilgili temel problem, beynin kan beyin bariyeri adı verilen çok sıkı bir hücre tabakası tarafından korunmasıdır. Kan-beyin bariyeri, antikorlar gibi büyük moleküllerin kan dolaşımından beyne geçmesini engeller. Bu nedenle, beyni ve beyindeki kanserli tümörleri etkileyen Alzheimer tipi demans ve Parkinson hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıkları tedavi etmek için immünoterapi kullanmak oldukça zor bir hal alıyordu.

Uzun zamandır bazı büyük proteinlerin kan beyin bariyeri üzerinden aktif olarak taşındığı bilinmektedir. Bunlara transferin adı verilen bir protein de dâhildir. Bu proteinin başlıca görevi kanda demir bağlamak ve daha sonra bunu beyne taşımaktır. Bu yeni araştırmanın arkasındaki araştırma grubu, bu sürecin avantajlarından yararlanarak transferinin reseptörüne bağlanan bileşenleri kullanarak beyne taşınmasını istedikleri antikorlarla değiştirdi ve daha sonra alıcı antikorları beyne taşıdı. Antikorların değiştirilmesi ve yerleştirilmesi, bu işlemi olabildiğince etkili kılmak için önemli faktörlerdir.

Uppsala Üniversitesi Halk Sağlığı ve Bakım Bilimleri Bölümü araştırmacısı Greta Hultqvist yaptıkları işlemi şöyle özetliyor: “Biz antikorları yerleştirdik, böylece her bir antikor sadece bir yerde değiştirilerek birbirine bağlandı ve iki yerde değiştirildi. Tasarımımız antikorun transferin reseptörüne bağlanma ihtimalini yalnızca bir modifikasyona kıyasla iki katına çıkardı ve beyindeki antikor miktarını neredeyse 100 kat arttırdı. Bu beyne madde alımı konusunda şimdiye kadar gösterilen gelişim olabilir.”

Hazırlayan: Ulaş Ay

Kaynak

www.sciencedaily.com/releases/2017/01/170116091434.htm


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir