İş Başvurularında İşinize Yarayacak Psikolojik Taktikler
Şirketin iş ilanlarına bakıyorsunuz ve tüm istenen özelliklere sahip olduğunuzu görüyorsunuz. Başvurdunuz ve mülakata çağrıldınız. İstedikleri her şey sizde var, bu iş için biçilmiş kaftansınız ama neden sizden sonra gelen o kırmızı kravatlı adamı ve uzun boylu kadını işe aldılar? Belki sizin CV’niz daha iyiydi ama onların karizması sizden daha yüksekti.
Neredeyse hepimiz hayatımızın bir döneminde iş aramış ve anlamsızca reddedilmişizdir. İş mülakatlarında bazı taktikler var ama araştırmalar görüşmenin ilk iki saniyesinde her şeyin olup bittiğini gösteriyor. Sonraki süreç o “iki” saniyede alınan kararı pekiştirmek için olan süredir. İş görüşmelerinde kapıdan içeriye girer girmez görüşmecileri etkileyebilecek bazı psikolojik ipuçlarını yazacağız.
İngilizce’de buna “it (o)” faktörü deniyor
Görüşme odasına girip insan kaynakları yetkilisiyle ilk görüştüğünüzde ilk göze çarpan şey sizin dış görünüşünüzdür ve tavrınızdır. Karizma ilk izlenimin elde edilmesinde en önemli etkenlerden biridir. Ancak burada önemli bir handikap var; karizmayı bir insana nasıl öğretebilirsiniz? İnsanlar ona sahiptir veya değildir. Ancak karizmanın bazı kısımları başkalarından görerek öğrenilebilir. Öncelikle neye ihtiyacınız olduğunu tam anlamıyla açık sözlülükle tespit edelim. İçine kapanık biri misiniz? Konuşurken çok mu heyecanlanıyorsunuz? Bunların hepsinin çözümü var. Doğru yöntemlerle her insanın karizması artırılabilir.
Kendine güven
Senden istenen işi yapabileceğini düşünüyorsan, arkana yaslan ve işe hakim olduğunu onlara gösterin. Gelecek soruları tahmin etmeye çalışmayın. Sadece size sorulan soruları iyi dinleyin ve görüşmeciyle devamlı bir göz teması kurun. Her şeyi bilmek zorunda değilsiniz. Size ne soruluyorsa samimiyetle yanıt verin ve bilmediğiniz yerde bilmiyorum deyin. Google’ın mülakatlarında meşhur bir soru vardır: “Başınızın ağırlığını nasıl ölçersiniz?” Herkes bu soruya doğru yanıtı vermek için var gücüyle çalışır ama sorunun doğru bir yanıtı yoktur. Sorudaki baş ile ne kastedilmek istendiği belli değildir; kafa, çeneden itibaren mi başlıyor yoksa boyun da dahil mi? Burada önemli olan kişinin görüşmeciden daha fazla bilgi talep etmesidir; “baş ile kastettiğiniz tam olarak nedir?” sorusunu soranlar mülakattan geçerler.
Tutkulu olun
Ne iş olsa yaparım, yeter ki para kazanayım düşüncesini bir kenara atın. Örneğin bir yazılım şirketine web geliştiricisi olarak başvuruyorsunuz. Yaptığınız işe dört elle sarılacağınızı onlara hissettirin ve bunu gerçekten istediğinizi belirtin. Mülakatın “bize kendinden bahset” kısmı ne kadar tutkulu ve çalışkan biri olduğunuzu göstermek için harika bir yerdir.
Coşkunuzu ve enerjinizi hiç kaybetmeyin
İşinize tutku ile bağlı olduğunuzu göstermenin birçok yolu vardır. Coşkulu olmak ise bunu gerçek hayata yansıtmaktır. Üniversite bitirme tezinizden bahsederken ne kadar emek verdiğinizi anlatın, neleri başardığınızdan bahsederken enerjinizi karşı tarafa aksettirin. Şirket ile ilgili sorularda samimi bir şekilde ne yapabileceğini tarif edin, uygun gördüğünüz yerlerde öneriler sunun.
Hakimiyet kurun
Sizi işe almayı düşünen kişiler elbette becerileriniz konusunda ne kadar hakim olduğunuzu görmek isteyecektir. Hakimiyeti ele almak için kaygılarınızı bir tarafa atmak zorundasınız. Biraz stresli olmanız doğaldır ancak bu sesinizin titremesine neden oluyorsa bir sorun var gibi görünür. Görüşmeciler sizin günlük hayatta da nasıl davrandığınızı merak ederler. Kendine güveni olmayan ve işini hakkıyla yapamayacak biri eksi puan alacaktır. Bunun en iyi yolu özgeçmişinizi mümkün olduğunca doldurmak ve rahatlama çalışmaları yapmaktır.
Beden dilinizden yararlanın
İş görüşmelerinde ellerinizi göğsünüzde birleştirerek oturmayın. Bu savunma pozisyonudur. Evrimsel süreçte canlıların neredeyse her zaman en zayıf yanları karınları olmuştur. Bu yüzden karın bölgesinin kapatılması (olumsuz) savunma pozisyonu olarak değerlendirilir. Ellerinizi ve yüz mimiklerinizi kullanarak size verilecek görevleri başarıyla yapabilecek donanıma sahip olabileceğinizi anlatın. Bununla ilgili internette birçok örnek bulabilirsiniz. Örneğin avuç içinin gösterilmesi dürüstlük işaretidir. Futbolcular hakeme itiraz ederken hep ellerini havaya kaldırırlar.
Kapıdan içeri girdiğiniz ilk saniyede görüşmeciler sizin duruşunuza bakarlar. Potansiyel bir çalışanın duruşu onun biyokimyası ve psikolojisi hakkında bazı ipuçları verir. Omuzların gergin olduğu dik bir duruş her zaman karşı tarafa olumlu bir mesaj verir. Uzmanlar beden dilinin iş görüşmelerinde çok önemli olduğunun ve mutlaka kullanılması gerektiğinin altını çiziyor. Unutmayın; zihnimiz bedenimizi, bedenimiz zihnimizi şekillendiriyor.
İş görüşmelerinin en büyük katili endişelerimizdir. İlk yapmanız gereken kaygılarınızın önüne nasıl geçebileceğinizi bulmaktır. Aslında bunun en iyi yolu o işi çok iyi bilmekten geçiyor. Satış departmanında işe başvuruyorsanız sizden ne yüksek bir ciro bekleyeceklerdir. Eğer bu konuda deneyiminiz varsa bu işi gerçekten iyi yapabileceğinizi düşünüyorsanız endişe seviyeniz de kendiliğinden düşer.
İş görüşmelerinde başarılı olmanın ve endişenizi azaltmanın yollarından biri de sonuçla çok ilgilenmemektir. Tüm hayatınız o iş görüşmesine bağlı değil. O iş olmazsa başka bir şirkete daha başvurabilir, yeniden şansınızı deneyebilirsiniz. Fırsatlara değil, kazanmaya odaklanın!
Hazırlayan: Çağlayan Taybaş
Kaynak: http://www.sciencemag.org/careers/2016/12/activate-your-it-factor-job-search-success