İştah Kesici Özelliğe Sahip Yeni Bir Madde Üretildi
İştah Kesici Bir Madde: İnülin Propiyonat Ester
Dünyadaki obez nüfusu başta Amerika olmak üzere gün geçtikçe daha hızlı bir artış göstererek, kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere, kanser, diyabet ve kronik hastalıklara zemin hazırlamaktadır. İnsanların günlük tükettikleri gıda miktarı gün geçtikçe artmakta, marketlerin raflarında en çok da şekerli ürün çeşitliliği sürekli artmaya devam etmektedir. Hazır yemek, fast food, şekerli yiyecek tüketimi obez kişilerin beyinlerindeki bazı alanların faaliyetinin artmasına neden olmaktadır. Bu bölge ağız, dil ve dudaklarda duyarlılıktan sorumludur. Bu durum lezzet almanın artmasına yol açmakta ve kişinin kilo almasına da yol açabilmektedir.
Pizza, patates, kek, hamburger gibi gıdalar lezzetli olmasına karşın kalori bakımından da oldukça zengin gıdalardır. Açlığın şiddeti arttığı ve yeme atağının başladığı zamanlarda sağlıklı yemekler yiyerek açlığımızı gidermek yerine kalorisi zengin, yağlı ve tatlı yiyeceklerle yöneliriz ki, bu da kaçınılmaz olarak kilo sorununu beraberinde getirir. Bu gibi durumlarda İştah kesici yiyecekler veya özel maddeler çok işe yarayabilir.
Hormonal Değişiklikler Oluyor
İngiliz araştırmacılar şiddetli açlık anında kontrolsüz yemeyi önleyen yani İştah kesici olarak İnulin-Propiyonat Ester adında bir kimyasal geliştirdi. Meyve sebze, tahıl ve baklagiller gibi lifli yiyecekler bağırsaklardaki mikroorganizmalar tarafından fermantasyona uğratılarak kısa zincirli yağ asitlerine dönüştürülürler. Propiyonat da bu bozunma ürünlerinden biridir. Propiyonatın vücutta artması Peptide YY (PYY) ve Glucagon-like Peptid 1 (GLP-1) hormonlarının üretimini teşvik eder. Bu da beyne tokluk hissinin gitmesi dolayısıyla iştahın bastırılarak yemenin sonlandırılmasına sebep olur. Bu bakımdan lifli gıdalarla beslenmek bağırsaklarda propiyonat miktarının artmasına ve buna bağlı olarak da iştahın bastırılmasına sebep olur.
İleri Okuma: Lifli Yiyeceklerin Diyetteki Önemi
Propiyonatın İştah kesici özelliği keşfedildikten sonra, propiyonat konusunda yapılan çalışmalar hız kazandı. Imperial College London’dan Dr. Claire Byrne liderliğindeki araştırma grubu da bu maddeyi incelemeye alan gruplardan biri. Byrne ve ekibi bu amaçla kimyada esterleşme tepkimesi olarak adlandırılan yöntemle lifler sınıfından doğal bir polisakkarit olan inulini propiyonata bağlayarak inulin-propiyonat esteri elde ettiler. Daha sonra bu esterden 10 gram alarak milkshake içine karıştırdılar ve bu karışımı 20 kişiden oluşan denek grubunun bir kısmına içmeleri için verdiler. Denek grubunun diğer kısmına ise (bu grup kontrol grubu) içerisinde sadece inulin olan ama propiyonat içermeyen içecek verdiler.
Not: Burada inulin-propiyonat Eester yapmadaki amaç deneklere bir seferde hacim olarak küçük, içerik olarak zenginleştirilmiş propiyonat vererek beyindeki değişimi tespit etmek. 10 gramlık zenginleştirilmiş propiyonat, 60 gramlık lifli gıda yemeye eşdeğer.
Beynin Ödüllendirme Merkezinde Neler Oluyor?
Verilen milkshakeler içildikten sonra iki grupta bulunan deneklerin beyinlerinde ne gibi değişiklerin olduğunu tespit etmek amacıyla manyetik rezonans görüntüleme (MR) tekniği ile beyin tomografisi çekildi. Beyin tomografisi çekilirken deneklerin iştah durumlarını tetiklemek amacı ile çikolata, kek pizza gibi kalori bakımından zengin gıdaların fotoğrafları gösterildi.
Sonuçlar gerçekten beklenildiği gibi çıktı. Propiyonat bakımından zenginleştirilmiş içecek verilen deneklerin beyninin ödüllendirme merkezinde, saf inulin verilen verilen deneklerinkine göre düşük aktivite ölçüldü. Başka bir ifade ile inulin-propiyonat ester verilen denekler yiyeceklere daha az ilgi gösterdiler. Deneyin ikinci basamağında deneklere bir tabak spagetti verildi ve inulin-propiyonat ester verilen grup tabaklarına konulan spagettinin yaklaşık %10’nu yiyemediler.
Propiyonat Takviyeli Gıdalar Obezite Sorununu Çözmede Yardımcı Olabilir!
Bu araştırma, propiyonatnın açık bir şekilde iştah bastırıcı etkisinin olduğunu ve aşırı yemek yeme isteğinin önüne geçtiğini gösteriyor. Gelecekte propiyonat takviyeli yiyecekler üretilerek obezite gibi önemli bir sağlık sorunun önüne geçmede yardımcı bir faktör olarak kullanılabilir.
İleri Okuma: Obezitenin Son 40 Yıllık Grafiği
Konuyla ilgili açıklama yapan Claire Byrne, “Günlük 60 gram lifli gıda yiyerek bağırsakların 10 gram propiyonat üretmesi sağlanabilir. Bu da iştahın azaltılması için yeterlidir” dedi. Fakat sağlıklı bir beslenme için günlük alınması gereken lif miktarının 30 gram civarı olması gerekmektedir. Fazlası vitamin ve mineral emiliminde zarara neden olabilir.
Siz de diyetinizde lifli besinlere yer verirseniz açlık hissinizi bastırmış olur ve böylelikle daha az yemiş olursunuz. Lifli besinlerinden bazıları: Avokado, greyfurt, incir, portakal, kuru fasulye, mercimek, nohut, kuru barbunya, tam buğday ekmeği,, bulgur, makarna, bezelye… Diyetinize sevdiğiniz lifli besinleri eklemeyi ihmal etmeyin.
Hazırlayan: Merve Eşgi
Kaynak
http://ajcn.nutrition.org/content/104/1/5