Makaleler

Kaç Duyu Organınız Var? 5-9-20 Belki 50 mi?

Bilim, insan doğasının yarattığı kocaman bir değişim kapısı gibidir. İlköğretimde başlayan resmi eğitim hayatımız üniversite sonuna kadar devam eder. Bize öğretilen bilimsel verileri depolarız,  sonrasındaysa genelde bilginin doğru olup olmadığını kontrol etmeyiz. Ediyor muyuz? O zaman tekrar soralım, kaç duyu organınız var?

Öncelikle  “Duyu nedir?” sorusunu cevaplamak lazım.
Duyu: Deri, göz, kulak, dil gibi organlarımızla çevremizdeki uyaranları algılama yeteneğimiz. Aslında daha özde duyu insanların uyarımları alma yetisidir. Daha özde diyorum çünkü felsefedeki terim anlamı bu. Biraz da halk diline indirirsek duyu insan vücudunun, sahip olduğu çeşitli algılayıcılar (sensor) sayesinde çevresinde olup biteni anlama yeteneğidir.

Aristoteles Neden 5 Duyu Dedi?
Aristoteles, yüzlerce yıl önce söylediği bir şeye böylesi sadık kalacağımızı düşünemedi ya da belki o zamanlar “altıncı his de duyudur” deseydi, onu deli ilan ederlerdi. Bilim için “neden o zaman böyle dendi” demek oldukça tutucu bir tavır. O zamanki gelişmeler 5 duyu demeyi ve alt gruplarını kendince istiflemeyi uygun görüyordu.

Şimdi biz diğer duyularımıza bir göz atalım
Aristo’dan bize kalan duyular görme, işitme, koklama, dokunma ve tat. Peki ya bilim insanlarının yeni duyu keşifleri ne olacak?

  • Kulaklarımızda denge ve yön tespiti için sensörler mevcuttur.  Aristoteles’ten 2 bin yıl sonra 1800’lerde keşfedilmiş. Denge deyip geçmemek lazım, iç kulaktaki vestibüler sistem yürürken önümüzdeki yazıyı okuyabilmemizi sağlıyor. Hadi deneyin, başınızı sola veya sağa yatırırsanız, gözleriniz hala bu sayfaya odaklanabilir ve oradaki kelimeleri okuyabilir. Beynin görme sinyalleri ve vestibüler sistem uyuşmadığında, insanlar bulantı hisseder. Duyular arası çatışma bu olsa gerek.
  • Gözlerimizde ise renkler, az-çok ışık ayrımı, karanlığa hemen alışmak için sensörler vardır.
  • Cildimizde ise ağrı, ısı, kaşıntı ve basınç için sensörler mevcut. Ağrı hissetmeme hastalığını bilir misiniz, sizce tamamen dokunma duyularını mı kaybettiler?
  • Burnumuzda kimyasal koku ayırım sensörleri mevcut. Bir kokuyu ömrümüz boyunca unutmayacak kadar hafızası kuvvetli sensörler. Sanırım duyuların cinsiyeti olsa koku sensörleri dişi olurdu.
  • Dilde ise pek çok tadı ayırt etmemizi sağlayan sensörler bulunur. Kas, eklemlerde ve farklı organlarda farklı sensörler bulunmakta. Tabi birde açlık susuzluk gibi hisler için bulunan sensörler var.
  • Altıncı his dediğimiz de aslında adını bilmediğimiz duyularımızın beynimize ilettiği veriler sayesinde ne olacağını hissetmemiz. Hadi ama düşüncelerinizi kısıtlamayın duyularımızın adını bilmiyoruz ama ordalar belki hala orda olduğunu bile bilmediğimiz pek çok duyumuz da vardır.
  • Bir de benim en sevdiğim propriosepsiyon (beden farkındalığı) var. Gözleriniz kapalı olarak işaret parmağınızı burnunuza götürün, sanırım ıskalayan yoktur, işte bu beden farkındalığı. İki işaret parmağınızı yine gözleriniz kapalı ortada buluşturun… Tabi ki, her zaman buluşuyorlar.

Saymaya devam edersek yüzlerce sensör ve pek çok duyumuz çıkacak ortaya tabi onlara bağlı keşfetmediğimiz yeteneklerimiz olduğunu görürüz.

İyi de bunlar duyu mu?
Renk körüsün ama kör değilsin. Karar ver kör müsün, değil misin? Görme duyun var mı, yok mu? Bilim insanları araştırmalar sonucunda birbirine bağlı gibi duran ancak tamamen ayrı yeteneklere sahip pek çok sensör yani duyumuz olduğu neticesine vardılar. Sadece hepsinin tekil varlığı konusunda henüz hemfikir olamadılar. Kısacası, evet bunlar duyularımız ama sayılarını henüz tam bilmiyoruz.

Yine bilim insanlarının çalışmalarına göre standart bilgiye bağlılığımız ne yazık ki duyularımızı da köreltiyor. Onları harekete geçirebiliriz bunun için biraz yürüyüşe ihtiyaçları var. Duyularınızı alıp yürüyüşe çıkın, toprağı hisseden derinizin yanında; rüzgârı hisseden tüylerinizi kullanın. Meditasyonla körelmiş duyularınızı yeniden harekete geçirin

Kim bilir belki bu her şeyi merak etme huyumuz da aslında bir duyumuzdur, ne dersiniz?

Hazırlayan: Gülender Sargın

Kaynaklar

https://www.britannica.com/science/human-sensory-reception

https://science.howstuffworks.com/life/inside-the-mind/human-brain/question242.htm

https://www.press.jhu.edu/news/blog/how-many-senses-do-we-have

http://www.meditation24-7.com/page18/page18.html

Gülender Sargın

Trakya Üniversitesi Elektronik Haberleşme Bölümü ve Eskişehir Açık Öğretim Emlak Yönetimi mezunuyum. Evliyim ve 10 yaşında bir kızım var. Bir de Golden köpeğim . Afrika, Nepal, Tayland, Kore olmak üzere 4 ülkede farklı yerleri gezdim, bambaşka hayatları gördüm. 39 yaşımda Korece öğrendim. Şimdi de Hukuk Fakültesi için hazırlanıyorum. Bir söz vardır: “Yeniden dünyaya gelsem…” ile başlayan, ben bu cümleyi “...henüz bu dünyadan gitmedim” olarak tamamlayıp, hayatta hiçbir şey için geç kalınmadığına inanlardanım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir