Kahverengi Yağları Artırmak Obeziteyi Tedavi Edebilir mi?

Bir düşmanı kendi silahıyla vurmak belki de en iyi taktiktir. Obezite, gittikçe daha fazla yağın depolandığı bir “hastalıktır”. Peki, bu yağları yine yağlarla “vuruşturarak” yok edebilir miyiz?
Vücuttaki yağlar çeşitli şekillerde kullanılır. Bazen bir molekülün yapısını oluşturur bazen de enerji gereksinimi için yakılır. Besinler ile aldığımız yağın belli bir kısmı ise sonradan kullanılmak üzere vücutta depolanır. Metabolizma, yağları “zor günlerde” kullanmak için saklar; fakat bir noktadan sonra tip 2 diyabet, obezite gibi bazı ciddi sorunlar baş gösterebilir. Gerçi tip 2 diyabetin bir hastalık olmadığını, bir yaşam şekli bozukluğu olduğunu iddia edenler de var. Peki, bütün yağlar kötü müdür? İşte orada işler biraz değişebilir.
Vücudumuzda İki Çeşit Yağ Bulunur
Vücutlarımızda iki çeşit yağ bulunur. Beyaz yağlar ve kahverengi yağlar. Obezitede biriken yağlar, beyaz yağlardır. Fakat bir diğer yağ çeşidi olan kahverengi yağlar obezite ile mücadele de beyaz yağlara karşı kullanılabilir. Kahverengi yağlar, yakıtı ısıya dönüştürebilir. Fare gibi küçük hayvanların dondurucu soğuklarda bile hayatta kalmasını sağlayan işte bu yağlardır.
Vücudumuz kahverengi yağları kullanarak muazzam miktarda enerji üretebilir. 100 gram kahverengi yağın tamamen yanması için 3400 kalori gerekir. Bu az bir miktar değildir; çünkü bu miktar birçok insanın günlük aldığı kalorinin neredeyse iki katı kadardır ve obezite ile çok hızlı bir şekilde savaşabilir. Fakat vücut kahverengi yağ yakımını “algılayamayabiliyor” ve bunun sebepleri hakkında maalesef bir bilgimiz henüz yok. Bebekler daha fazla kahverengi yağa sahipken yetişkinler de ise durum tam tersi: daha azına sahibiz. Daha da kötüsü bu yağların tamamı neredeyse pasif bir halde bekliyor. Fakat son çalışmalar obezite ile savaş için bu yağları geliştirebileceğimizi gösteriyor.
Kahverengi Yağları Nasıl Artırabiliriz?
Bu konuda size iyi bir haber vermek isterdim; ama kahverengi yağları arttırmanın –şimdilik- bilinen yolu sıcak bir ortam veya sıcak tutan elbiseler olmadan kendimizi “çok sert bir kışa” maruz bırakmak olduğunu açıklıyor bilim insanları. Bir insan soğuğa maruz kaldığında vücut alarm durumuna geçerek daha fazla ısıya ihtiyacı olduğunu belirtir. Ardından sinir sistemi kahverengi yağların hem büyümeleri hem de yanmaları için emir verir. İnsanları günlerce soğuk bir odaya yerleştirip zayıflayın demek mantıklı ve pratik bir seçenek değildir.
Diğer seçenek, ilaç sayesinde yapay olarak kahverengi yağları büyüten sinir sinyalinin taklidini oluşturmaktır. Şunu da belirtelim ki aşırı derecede obez olmayan kişiler için bu seçenek pek mantıklı değildir. Sağlıklı beslenme ve hareket ile çözülecek olan bir problemi ilaç ile çözmeye çalışmak doğru bir tercih değildir. Bu durum belki ileri düzey hastalar için hayat tarzı değişikliği ile beraber yardımcı mahiyette bir seçenek olarak düşünülebilir. Bu ilaçlar kan basıncını arttırıp kalp krizini tetikleyebilir. Kahverengi yağları artırmak ile ilgili asıl problem, bu yağların bize yardım etmek için bazı şartlar istemeleri. Kahverengi yağlar obezite ile mücadelede tamamen yanabilmek için çok yüksek kan kaynağına ihtiyaç duyarlar ve ayrıca kahverengi yağların büyümesi için de sinirler aracılığıyla bir birileriyle iletişim kurmaları da gereklidir.
BMP8b Proteini Beyaz Yağ Hücrelerini Kahverengiye Çevirebilir
Cambridge Üniversitesi’nde çalışan Samuel Virtue ve Antonio Vidal-Puig farelerde BMP8b isimli bir protein tanımlandı. Bu molekül beyaz yağlara kıyasla kahverengi yağ hücrelerinde oldukça fazla miktardaydı. Fareler soğuğa maruz kaldıklarında bu molekül daha artmaktaydı. Bu molekül insanlarda da mevcut ve silindiğinde kahverengi yağın işlevini kaybettiği belirlenmiştir. Bu protein kanda bulunduğundan dolayı hem aktivitesinin hem de miktarının artışı için ilaç olarak kullanılabilir.
İnsan testlerinden daha önce BMP8b molekülü miktarı beyaz yağlarda genetik mühendisliği kullanılarak arttırıldı ve kahverengi yağ hücrelerindeki miktar ile aynı seviyesine getirildi. Daha sonra bu beyaz yağların kahverengileştiği ve aktivitelerinin arttığı gözlemlendi. BMP8b, fareyi kahverengi yağları aktive eden sinirlerden gelen sinyallere daha duyarlı hale getirdi. Beklenmedik olan şey, BMP8b’nin ayrıca kan damarlarının sayısı ile beyaz ve kahverengi yağdaki sinir liflerinin sayısını artırmasıydı.
BMP8b İlaç Olarak da Kullanılabilir
BMP8b gibi gerçekten sıra dışı faktörlerin kombinasyonu insanlarda daha fazla kahverengi yağ miktarını arttırabilir ve bu güzel bir yakıt desteği olabilir. Ayrıca kahverengi hücrelerdeki sinir liflerinin artışı, beyinden gelen herhangi bir sinyalin kahverengi yağların güçlenmesine daha fazla katkıda bulunabilir.
Sonuç olarak bu protein kahverengi yağlarda aktivite artışını sağlayan sinir sistemi sinyallerine, yağı daha duyarlı hale getiriyor. Bu sayede çok düşük BMP8b dozları bile ilaç olarak kullanılabilir. Şunu da unutmamak lazım: Çok düşük dozlar bile kalp krizini tetikleyebiliyor.
Hazırlayan: Osman Eren
Kaynaklar
https://theconversation.com/could-this-be-a-solution-for-the-obesity-crisis-106283