Makaleler

Dünyada En Sık Görülen 3. Sinir Sistemi Hastalığı: Multipl Skleroz

Dünyada En Sık Görülen 3. Sinir Sistemi Hastalığı: Multipl Skleroz (MS)

Multipl sklerozun (MS) dünyada en sık görülen 3. sinir sistemi hastalığı olduğunu biliyor muydunuz? Peki nedir bu hastalık, kimlerde görülür, MS’i neler tetikler, biz MS’ in ne kadar farkındayız ve güncel tedavi yöntemleri nelerdir?

Multipl Skleroz Nedir, Nasıl Gelişir?

MS yani multipl skleroz dünya çapında yaklaşık 2,5 milyon insanı etkileyen, merkezi sinir sisteminde yani beyinde ve omurilikteki hücrelerin hasarı sonucunda meydana gelen, seyrinde alevlenme dönemleri ve ataklar görülebilen ilerleyici inflamatuvar bir hastalıktır. Hastalık seyri ve atak sayısı hastadan hastaya değişkenlik gösterir. MS’i açığa çıkaran kesin neden ve genetik köken tam olarak bilinmemekle birlikte hastalık çevresel etkenlerden, çevre kirliliği ve virüslere bağlı enfeksiyonlardan kaynaklanabilir, strese bağlı olarak açığa çıkabilir. Yapılan araştırmalar sonucu ailesinde multipl skleroz öyküsü olan bireylerde MS görülme oranının diğer insanlara göre %3 daha fazla olduğu saptanmıştır. Klinik tipi ağır seyir göstermeyen, sık atak geçirmeyen birçok hasta egzersizlerini aksatmayarak, kontrollerini yaptırarak doğru doz ve ilaç tedavisiyle yaşamlarını kısıtlanmalar olmadan rahatlıkla sürdürebilmektedir.

Multipl Skleroz İle İmmünolojik Sistem İlişkisi

Açık yaralar, bazı kimyasallar, çevre kirliliği ve hijyenik olmayan beslenme gibi sebeplerle çevreden alınan vücuda zararlı patojenler ve virüsler vücutta yabancı madde olarak tanımlanır,  vücudun bağışıklık ve savunma sistemi yani immünolojik sistemi uyarır. Bu yabancı maddelerin genel adı antijendir. İmmünolojik sistem antijeni yok etmek için vücutta savunma maddeleri üretir ve harekete geçirir. Bunlar ise antikorlar, T-hücreleri ve mediatörler adı verilen maddelerdir. Bu maddeler antijenlerle etkileşerek inflamatuar tepkimeler gelişir. Sonuç olarak yabancı madde vücuttan temizlenmiştir, antikor ve diğer mediatörlerin tepkimesi immünolojik sistem tarafından sonlandırılır. Sağlıklı inflamatuar tepkimeler hasar gören yapının onarılarak eski sağlam haline dönmesini destekleyerek dokuda iyileşme ve onarım sağlarken MS ve diğer otoimmün hastalıklarda inflamasyon kontrol edilemez ve yapısal bozukluklara sebep olur.

Multipl skleroz hastalığında immünolojik sistem dengesi bozulmuştur, kanda bulunan sistemik antikorlar ile inflamatuar reaksiyonlar devam ederek merkezi sinir sisteminde kalıcı hasarlar bırakır. Hastalık beyinde sinir hücrelerini bir kılıf gibi sararak koruyucu zar görevini gören miyelin kılıflara hasar verir. Kılıfın tahrip olduğu yerlerde dokular sertleşerek plak denilen yapıları oluşturur. Sertleşme sonucu plaklar beyinin ve omuriliğin beyaz madde ihtiva eden farklı bölgelerinde görülebilir. Hastalığın adı buradan gelmektedir; Multiple Skleroz ‘çoklu sertleşme’ anlamına gelir. MS’te tanı, görülen bulgulara ek MR’da plaklara rastlanmasıyla konur.

Kadın Ve Erkeklerde MS Oranı

MS’in toplumdaki cinsiyet dağılımına bakıldığında otoimmün kökenli birçok hastalık gibi multipl skleroz da kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülür. Hatta bu oran bazı araştırmalarda 3 kata kadar çıkmıştır. Bunun sebebi kadınların hormonal denge olarak erkeklere göre farklı özellikler taşımasıdır. Hormonal dalgalanmalar immünolojik zincirin bozulmasıyla MS’e yatkınlığı arttırır.

Multipl Skleroz Atakları

Hastalar çoğunlukla geçirdikleri ilk atak sonrası doktora başvururlar. Atak ani gelen yorgunlukla birlikte kol-bacak güçsüzlüğü, dengesizlik,  görme kaybı, bulanık ya da çift görme, vücudun çeşitli yerlerinde uyuşma karıncalanma ve yanma gibi bulgular verir. Atak sonrası kayıp olan fonksiyonlarda kısmi iyileşme gözlenir fakat yine de her atak hastada kalıcı bir sekel yani hasar bırakır. Kimi multipl skleroz hastalarında ilk atak sonrasında ömür boyu yeni bir atak görülmezken kimisinde ise dinlenme dönemlerini takiben yeni ataklarla seyreder. Stres ve anksiyete de immünolojik sistem dengesini bozarak MS ataklarını tetikleyebilir.

Bazen hastada stres-anksiyete gibi psikolojik faktörler, önceki ataklardan kalan sekellerinde etkisi ve fiziksel aktivitede kedisini zorlaması sonucu gerçek atak olmayan fonksiyon kayıpları görülebilir. Buna yalancı atak denir. Kişi bu bulguları gerçek atakla karıştırabilir. Bunun için MS’li kişi bir atağın gerçek atak sayılabilme kriterleri hakkında bilgilendirilmelidir. Gerçek ataklar en az 24 saat boyunca sürerler ve kendilerinden önceki atak ile arasında en az 1 ay olması gerekir. Fakat yalancı atak geçirilmesi kontrole gitmeme sebeplerinden sayılmamalıdır. Atağı tetikleyen faktör bulunmalı, ortadan kaldırılmalı, gerekiyorsa ilaç dozu ayarlaması yeniden yapılmalıdır.

MS’te Ağrı Nasıl Olur?

MS’ te görülen ağrı normal ağrıdan farklıdır ve nöropatik ağrı olarak adlandırılır. Normal ağrı bize hareket sınırı koyarak bizi dinlenmeye teşvik eder ve böylece dokuların daha fazla harap olması önlenmiş olur, yani normal ağrı faydalı ve koruyucu bir amaca hizmet eder. Fakat multipl skleroz ve diğer nörolojik rahatsızlıklarda görülen; hastalığa bağlı gelişen nöropatik ağrılar yararsız hatta zararlıdırlar.Kimi zaman normalde ağrısız hissedilmesi gereken duyu girdilerinin bile şiddetli ağrı şeklinde hissedilmesine neden olarak rahatsızlık hissi verebilir; onu günlük aktivitelerini yapmaktan alıkoyabilirler. Örneğin kişinin eline batan bir iğneyi omzunda şiddetli bir ağrı şeklinde hissetmesine sebep olabilir, gün boyunca omzunu kullanmasına izin vermeyebilir. Bu ağrının zararlı bir etkisidir ve ağrı mekanizmasının amacı dışında gerçekleşir.MS’ te ağrı geçici (akut) ve süreğen (kronik) olmak üzere iki başlık altında incelenir.

MS’e Bağlı Geçici Ağrı Çeşitleri

Trigeminal Nevralji: Yüzde sanki elektrik çarpıyormuş hissi verir ve MS’ in ilk belirtileri arasında görülebir.

Lhermitte Bulgusu: Başın öne doğru eğilmesiyle boyun kökünden başlayıp omurgadan aşağıya doğru omuriliğin sonuna kadar yayılır, saplanıcı tarzda veya elektriklenme şeklinde hissedilen ağrıdır.

Yanıcı, acıyan veya kuşak tarzında saran hisler: Bunlar distezi olarak isimlendirilir ve tamamı nörolojik kökenlidir. Merkezi sinir sisteminin ağrıya verdiği yanıtı düzenleyen ilaçlarla kontrol edilirler.

MS’e bağlı süreğen ağrılar ise acıyan, yanıcı, karıncalanma ve iğnelenme tarzında görülen ağrılardır. Tedavileri distezilerin tedavisiyle aynı şekildedir.

Spastisite Kaynaklı Ağrı: Nörolojik birçok hastalıkta kasların spazmına ve kramplarına bağlı olarak eklem hareket açıklığının kısıtlanmasına spastisite denir. Eklem yerlerinde gerginlik ve ağrıya neden olur. Tedavisinde uzun süre germe egzersizleri, sodyum- potasyum takviyeleri kullanılır. İlerlemiş vakalarda Baklofen ve Tiznidin gibi ilaçlar yada botoks uygulaması kullanılabilir.

MS’te Yorgunluk Ve Diğer Bulgular

En sık görülen ve önemli bulgularından birisi olan yorgunluk, MS’ i hastaların %90′ ında görülür. Bu yorgunluk tipi sağlıklı bireylerin hissettiği yorgunluktan farklı; kronik bir yorgunluktur. Hasta çok efor sarfedilmeyen hafif işlerde bile aniden yorgunluk hissedebilir, kimi zaman uykudan bitkin kalkabilir, ani gelen yorgunluk sebebiyle düşme tehlikesi yaşayabilir. Bunun yanısıra görme bozuklukları, denge kaybı, kas zayıflıkları, hareket bozuklukları, ağrı, bilişsel bozukluklar, uyku bozuklukları, depresyon ve anksiyete bunlardan sadece bir kaçıdır. Bazı ilerlemiş MS hastalarında hastalık kalıcı eklem hareket açıklığı kısıtlılıklarına sebep olabilir. Bu durum kas zayıflığıyla birleşince hastayı tekerlekli sandalyeye bile mahkum edebilir.

Multipl Skleroz Tedavisi Nasıl Olur?

MS’ te tedavi ilaç kullanımı ile birlikte sürdürülen fizik tedaviye dayanır. Tedavinin temel taşlarından en önemlisi hastanın egzersizlerini aksatmadan düzenli olarak yapmasıdır. Hareketliliğin devamlılığı, yorgunluk ve denge problemlerine yönelik germe-kuvvetlendirme egzersizleri, dengenin geliştirilmesine yardımcı denge-koordinasyon egzersizleri, Frenkel egzersizleri, yoga ve pilates gibi çok çeşitli yaklaşımlar mevcuttur. Kimi MS hastasında vestibüler sistem (denge ve baş-boyun-göz koordinasyonunu sağlayan sistem) etkileşiminin fazla olması sonucu yataktan oturur pozisyona gelmede, oturma pozisyonundan ayağa kalkmada veya yürürken ani yön değiştirmelerde baş dönmeleri ve mide bulantıları görülebilir. Bunun tedavisi için hastaya Cawthorne-Cooksey egzersizleri verilir.

Cawthorne-Cooksey egzersizleri 4 seviyeden oluşur. İlk seviyede hasta yatar pozisyonda iken göz ve baş-boyun egzersizleri, 2. seviyede oturur pozisyonda baş-boyun ve omuz egzersizleri, 3. seviyede ayakta duruş pozisyonunda egzersizler, 4. seviyede ise göz açık yada kapalı şekilde yapılan hareketli egzersizler verilir.  Hasta bir seviyeyi tolere edip başarıyla tamamlayınca diğer seviyeye geçilir. Eğer baş dönmesi ve mide bulantısı tekrar nüks ederse bir seviye geriye dönülerek egzersizler yeniden verilir.  Egzersiz programı her hastaya özel çizilir ve hastanın gelişimine göre değişiklik gösterebilir. 

Bilişsel Egzersiz Terapisi Yaklaşimi – Bety

Tüm bunlara ek olarak son zamanlarda MS’li hastalarda yeni yeni denemeye başlanmış ve iyi sonuçlar alınan bir tedavi yöntemi var, BETY; yani Bilişsel Egzersiz Terapisi Yaklaşımı. BETY aslında romatizmal hastalıklara sahip bireylerde 14 yıldır kullanılmakta olan bir tedavi yaklaşımı. Temel bileşenlerinde hastanın fiziksel farkındalığıyla birlikte duygudurum farkındalığını da arttırıcı etkisinin oluşu bu tedavi yaklaşımının MS’in belirtilerinin tedavisinde fazlasıyla uyumlu olduğunu gösteriyor. Bu tedavi yaklaşımında lider hastadır. Tedavi planı ve seanslar boyunca hastanın kendi kendini kontrol etmesi ve tedaviye aktif katılım göstermesi sağlanır. İlk oturumda hastadan ayrıntılı bir değerlendirme alınır ve hastanın şikâyetleri dinlenir. Daha sonrasında bu bilgiler ile tedavi programı çizilir. Hastaya verilen egzersizler onun şikâyetleri doğrultusunda şekillenir.

Duygudurum Yönetimi

Klinik pilates eğitimi, ağrı yönetimi ve duygu yönetimi gibi farklı becerilerin eğitimi hastaya verilerek aslında sadece hastalığa yönelik kontroller değil, hastanın önce vücudunu, sonrasındaysa hayatını yönetebileceği kontrol mekanizmasını kurmak amaç edinilir. Olumlama cümleleri ile kişinin duygudurumunu kontrol altına alması sağlanarak fiziksel farkındalığının da pozitif yönde geliştirilmesi sağlanır. Olumlama cümleleri dans terapisi gibi grup tedavilerinde de tercih edilebilir. Öncelikle hastanın şikâyeti olan, yapmakta zorlandığı günlük faaliyeti ele alınır. Örneğin; hasta merdiven çıkmakta zorlanıyorsa merdiven çıkma egzersizleri olumlama cümleleri ile yapılır. Böylece hasta egzersizi yaparken kaygı-korku duyduğu bir olayı normalleştirip pozitif bir düşünceyle yer değiştirir ve böylece bilişsel farkındalığı oluşur. Başarıyla tamamlanan tedavinin sonunda hasta duygudurumunu kontrol ederek bunun sebep olduğu fiziksel engelleri de çok daha kolay bir şekilde aşar.

Hazırlayan: Melike Taş

Kaynaklar
  1. Küçüktepe, İ., Balkan, A. F., Salcı, Y., Arın, G., Karaca, N. B., Armutlu, K., & Ünal, E. (2018). Multiple sklerozlu bireylerde Bilişsel Egzersiz Terapi Yaklaşımı’nın yorgunluk ve denge üzerine etkileriJournal of Exercise Therapy and Rehabilitation5(2), 74-81.
  2. Pınar L. , Sinir ve Kas FizyolojisiT emel Bilgileri, Ankara, Akademisyen Kitabevi, 3. Basım, 2015, syf. 160- 168
  3. Güven, Ş. Ş., Özcan, D. S., Aras, M., Köseoğlu, B. F., & Ak, F. (2016). Multipl sklerozlu hastalarda ağrının değerlendirilmesi ve yaşam kalitesi, yorgunluk ve depresyon ile ilişkisi.Turkish Journal of Physical Medicine & Rehabilitation/Turkiye Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Dergisi62(2).
  4. Sevim, S. (2016). Multipl Skleroz Atakları Üzerine Güncelleme: Tanım, Patofizyoloji, Özellikler, Taklitçiler ve Tedavi. Türk Nöroloji Dergisi22(3), 99-108.
  5. TÜRKOĞLU, R., ÇÖMEZ, N., GENCER, M., ÇETİNKAYA, Y., ÇETİNKAYA, Z. A., & TİRELİ, H. (2010). Multipl Skleroz ve Antigliadin Antikorları. Turkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences30(2), 577-583.

Melike Taş

Lisans eğitimimi Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünde tamamlayarak 2019'da mezun oldum. Sinir-kas fizyolojisi, egzersiz fizyolojisi, sağlıklı yaşam, sporcu sağlığı, rehabilitasyon, engelli bireyler, sendromlar ve sinir hastalıkları gibi konularla ilgileniyorum. Okumayı, yeni şeyler öğrenmeyi ve paylaşmayı seviyorum. Yazılarımı takip ederek yeni şeyler keşfedebilir, sorularınızı melikeetaas@gmail.com adresinden bana ulaştırabilirsiniz. Teşekkürler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir