Psikoloji Öğrencisi Olmak
Tercih döneminin başlamasıyla stres ve kaygı düzeyinde meydana gelen artış son derece normaldir hatta bir miktar stres aday için sağlıklı olabilir çünkü, bu stres adayın daha temkinli bir şekilde tercih yapmasına olanak sağlayacaktır.İstediğiniz herhangi bir bölümü tercih ederken o bölümden mezun olmuş kişilerle veya öğrencilerle konuşabilir, onların deneyimlerini dinleyebilirsiniz.
Sık sık raflarda görmeye başladığımız psikoloji kitapları, televizyon ve sosyal medyalarda eskiye oranla daha fazla psikolog görmemiz Türkiye’de psikoloji bölümünün revaçta olduğunu ve popüler bir bilim haline geldiğinin göstergesidir. Aynı zamanda bu popülerlik beraberinde birçok soruyu meydana getirmektedir.
*Psikolojinin tanımı sorunsalı / psikoloji nedir?
*Psikolog nasıl olunur?
*Psikolog ilaç verebilir mi?
*Psikolog doktor mu?
*Psikiyatrist ve psikolog arasında ne fark vardır?
*Psikologlar nerede çalışır? gibi daha onlarca söylence aday öğrencilerin aklını kurcalamaktadır. Lise ve üniversite dönemlerinde bilgi, istek ve yeteneklerine uygun öğretim kurumuna seçilip, yerleşebilmek son derece önem arz etmektedir çünkü, psikolojik boyutta ele alacak olursak hayat boyu sevemeyeceği, benimseyemeyeceği bir mesleğe sahip olmak, birey için adeta stresör kaynağı haline dönüşebilir, gençlerin yetenek ve potansiyelini büyük ölçüde harcar.
O halde psikolojinin tanımını yapmakla başlamalıyız; sağlam bir yapı inşa etmek istiyorsak sağlam temeller atmalıyız.
Psikoloji Nedir?
Psikolojinin ilk tanımlarından biri “insan zihninin yapısının incelenmesi” biçimindeydi. İnsan zihnini gözlemleyebilmenin olanaksızlığı karşısında bulunan ilk psikologlar, John B. Watson’un önderliğinde psikolojiyi, “gözlenebilen davranışların bilimsel incelenmesi” biçiminde tanımlamışlardır.Davranışçı psikoloji araştırmalarının çoğunluğu hayvanlar üzerinde yapılmış, elde edilen bulgular insanlara genellenmiştir (deneysel yöntem).Bu gelişimin etkisi altında psikoloji zamanla, “hayvan davranışının incelenmesi” anlamına gelmeye başlamıştır.
1960’lardan bu yana insan algılaması, bellek süreçleri ve düşünme gibi zihinsel işlevleri inceleyen bilişsel (zihinsel/cognitive) psikoloji ortaya çıkmıştır.Modern psikoloji günümüzde, davranışı ve davranışın altında yatan süreçleri bilimsel olarak inceleyen çalışma alanı olarak tanımlanır.
Psikoloji bölümünü okumak, bölümü okumasak bile psikolojinin temel kavramlarını bilmek bireye farkındalık kazandıracaktır.Psikoloji insan davranışlarının bilimi olduğundan bireye kendi davranışlarının nedenlerini daha iyi anlayabilme olanağı sağlayacak ve bilinçlendirecektir.Böylesine bilinçlenmiş bir eş, anne-baba, öğretmen, yönetici veya işveren daha sağlıklı davranma olanağına sahiptir.
Psikoloji Öğrencisi Mezun Olduktan Sonra Ne Yapar?
-Psikoloji 4 senelik bir bölümdür.Psikoloji bölümünü okuyan herkes “psikolog” ünvanını almaya hak kazanır.
-Psikoloji bölümü bitirildiği takdirde psikolog ünvanını almaya hak kazansanız da “klinik psikolog” olamaz ve terapi yapamazsınız. Klinik psikolog olmak ve psikoterapi yapabilmek için yüksek lisans yapılması gerekmektedir.
-Psikolog doktor değildir ve ilaç veremez. Psikologlar genelde yanına gelen bireyler için “hasta” değil “danışan” terimini kullanırlar.
-Psikoloji ve PDR’nin (Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik) yoğunlaştıkları alanlar birbirinden farklıdır. Psikoloji temel bir bilim alanıdır ve 4 yıllık eğitim sürecinde çeşitli psikoloji alt alanlarına ilişkin dersler verilir. Bunlardan bazıları deneysel psikoloji, gelişim psikolojisi, sosyal psikoloji, fizyolojik psikoloji, bilişsel psikoloji, endüstri psikolojisi, adalet psikolojisi çevre psikolojisi sağlık psikolojisi kişilik kuramları, klinik psikoloji ve istatistiktir. PDR eğitim fakültesine bağlı olduklarından biraz daha eğitim alanına yönelik bir içeriğe sahiptir. PDR mezunları çoğunlukla eğitim kurumlarında çalışmaktadır.
-Psikologlar birçok devlet kurumlarında veya özel sektörlerde çalışabilirler. Örneğin endüstri psikolojisi alanında uzmanlaşmış psikolog şirketlerin insan kaynaklarında çalışabilir, başvuran kişinin işe alım konusunda vb. durumlarda rol alabilir.
-Her mesleğin kendine has zorluğu olduğu gibi psikolojinin de kendine özgü zorluğu vardır ama aşılamayacak cinsten değildir. Bol okumak, bol araştırma yapmak gerekir.
Ben 3. sınıf bir psikoloji öğrencisi olarak bu bölümü okumanın verdiği hazzı yaşıyorum diyebilirim. Ufkumun açıldığını, hayata daha perspektif bir açıdan baktığımı, insanlara ön yargılarla yaklaşılmaması gerektiğini, daha çok araştırdığımı daha çok okumak istediğimi öğrendim.
Psikoloji ile birlikte hiç bilmediğim yanlarımı keşfettim. Meğerse beyin ve sinirbilime ne çok ilgim varmış!
Araştırmalar yapmayı, kitap okumayı, yazmayı, öğrenmeyi, yeniliklere açık olmayı seven herkesi bu eşsiz bilimin dünyasına davet ediyorum.
Tercih döneminizde size başarılar diliyor ve en güzel yerlere gelmenizi temenni ediyorum.
Hazırlayan: Çağla Efla Atmaca