Sosyal Fobi Psikoterapi ile Düzelebiliyor
Aylardır üzerinde çalıştığınız ve büyük bir dinleyici kitlesi önünde sunum yapacak olduğunuz gün gelip çattı mı? Peki sunum yapmaya saatler kala kaygılarınız artıyor, vücut ısınız ve kan basıncınız yükseliyor mu? Her şey yolunda gidecek mi? İnsanlar sunumum hakkında ne düşünecek diye telaş ediyor musunuz? İşte sosyal fobi böyle bir şey. Bu kaygılarınız bütün sunumlarınızda devam ediyorsa belki de psikoterapi ile bilişsel davranışcı terapi size yardımcı olabilir.
Sosyal fobi ve kaygı toplum içinde bulunduğunuz zamanlarda önemli bir sorun olabilir. Neredeyse her 10 kişiden biri yaşamları boyunca sosyal kaygı bozukluğundan etkileniyor. Toplumsal kaygı bozukluğu, kaygı ve endişe, gündelik hayatı önemli derecede etkiler ve yoğun acı çekmeye neden oluyorsa teşhis edilir. Örneğin büyük bir topluluk önünde konuşmak tipik korkulan bir durum olabilir. İsviçre’de Zürih Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan bir araştırmada, anksiyete bozukluğunun başarılı bir şekilde tedavisinin, duyguları işleme ve düzenleme ile ilgili temel beyin yapılarını değiştirdiğini ortaya koyuyor.
Sosyal Fobi İçin Bilişsel Davranışcı Terapi Kullanılabilir
Sosyal anksiyete bozukluğu yaşayan hastalarda, aşırı kaygının frontal ve lateral beyin bölgeleri tarafından düzenlenmesi bozulmuştur. Duyguların düzenlenmesine yönelik stratejilerde, kortikal ve subkortikal beyin alanları arasındaki dengenin sağlanması hedeflenmektedir. Bu stratejiler, sosyal anksiyete bozukluğunun merkezi bir terapisi olan bilişsel davranışçı terapide uygulanmaktadır. Zürih’teki çalışma, 10 haftalık bilişsel davranışcı terapi kursundan sonra sosyal kaygı bozukluğu çeken hastalarda yapısal beyin değişikliklerini araştırdılar. Manyetik rezonans görüntüleme tekniğini kullanılarak katılımcıların beyinleri bilişsel davranışcı terapi öncesi ve sonrasında incelendi.
Beyindeki Normalleşmiş Değişiklikler
Zürih Üniversitesi Psikiyatri Hastanesi Depresyon, Anksiyete Bozuklukları ve Psikoterapi Merkezi başhekimi Annette Brühl konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Brühl konuyu “Yapısal değişikliklerin, kendi kendini kontrol etme ve duyguların düzenlemesine bağlı beyin bölgelerinde meydana geldiğini gösterebildik” diye ifade ediyor. Bilişsel davranış terapisi ne kadar başarılı olursa, beyindeki güçlü değişimin o kadar artacağını da ekliyor. Araştırma grubu ayrıca, duyguların işlenmesinde yer alan beyin bölgelerinin tedaviden sonra birbirleri ile daha sıkı bir iletişim içinde olduğunu gösterdiler.
Hazırlayan: Damla Uludağ
Kaynak
https://www.sciencedaily.com/releases/2017/02/170206084235.htm