Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve Bağırsak Bakterileri

Bağırsak Bakterileri ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Travma Sonrası Stres Bozukluğu deyince akla ilk gelen muhtemelen Amerika Birleşik Devletleri yapımı film ve dizilerdir; ama biz şimdi bu konuyu da bağırsaklara bağlayalım.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?

Travma Sonrası Stres Bozukluğu savaş, açlık gibi kişinin beyninde iz bırakabilecek korkutucu olayların sonucunda ortaya çıkar. Kişiyi ve ailesini, kişinin işgücünü olumsuz etkiler. Bu olaylar; savaşlar, patlamalar, afetler (deprem, sel, yangın, saldırı, tecavüz, işkence, kazalar, aile içi şiddet veya çocukluk döneminde yaşanan taciz olabilir. Genellikle olaydan bir ay sonra ortaya çıkar. Travma sonrası stres bozukluğunun başlıca belirtileri iş hayatında ve sosyal hayatta güçlükler yaşanması ve günlük olağan işleri yapamamaktır. Belirtiler dört gruba ayrılır: istenmeyen anılar, kaçınma davranışı, düşünme ve davranışta olumsuz değişiklikler, fiziksel ve duygusal tepkilerdeki değişimlerdir.

Bu olayların sonucunda da kişilerde; uykusuzluk, kabuslar, olayla ilgili anıların rahatsız edici biçimde sık sık hatırlanması, sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme, kolay irkilme, çabuk sinirlenme, gelecek ile ilgili plan yapamama, yabancılaşma (başkaları beni veya yaşadıklarımı anlamıyor hissi), olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu durumlardan kaçınma görülebilir.

Güney Afrika, nüfusunun %70’inden daha fazlası ile yaşam süresi boyunca travmatik bir olay yüzünden acı çeken 10 ülke arasında. Bu olaylar, anksiyete ve stresle ilişkişi hastalıkların artışına katkıda bulunuyor. Travma yaşayan Güney Afrikalılar (nüfusun %3,5’i, 1.4 milyon kişi); sonunda travma sonrası stres bozukluğu geliştiriyorlar.

Travmatik Beyin Hasarı

TSSB, çoğu kişide doğal olarak iyileşse de, bazı kişiler artık tehlike ortada olmasa da geriye dönüş(flashback) gibi , stres ve endişe ile semptomları hissedebilir. Bu da kişilerde günlük hayatta aksamalara neden olur.

İşin daha da derinine inersek…

TSSB’de aslında her hastalıktaki gibi genetik, epigenetik ve çevresel etkenlerin bu sürece olumlu veya olumsuz katkıları olduğunu biliyoruz. Yeni bir çalışmaya göre başka bir faktör de etkili olabilir.

Psikiyatrik hastalıklara sahip kişilerin vücutlarında yüksek derecelerde inflamasyon görülür;bilimciler hala bu inflamasyonun nasıl oluştuğunu bilmiyor ama mikrobiomun bu işte bir rol oynadığı düşünülüyor. Araştırmacılar, strese maruziyetin mikrobiomda değişikliklere neden olduğunu ve inflamasyon ve bağışıklık moleküllerinin seviyesinin arttığını buldular.

Ve bir başka çalışma..

Bu sonucun bulunması üzerine, araştırmacılar TSSB’li ve normal kişilerin mikrobiyotasını incelemişler; sonucunda TSSB’li kişilerde, inflamasyon ve bağışıklık sistemini düzenleyen spesifik bakteri topluluğunda eksiklik bulmuşlar. Şu an için net bir şekilde, bu hastalık bakteri eksikliği yapar veya bakteri eksikliği bu hastalığa neden olur denemiyor.

İnflamasyon

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Beyni ve Bağırsakları Nasıl Etkiler?

Mikrobiyotadan önceki yazımızda uzun uzun bahsetmiştik. Bu ilişkinin bir tanesi de bağırsak-beyin-mikrobiyota aksı. Bu; mikrobiyotanın birçok mekanizma ile beyin fonksiyonlarını ve davranışları etkiler. Bu, enterik sinir sistemi ile bağlantılıdır; yani milyonlarca sinir hücresi bağırsak duvarındadır. Ayrıca beyni de etkileyen birçok hormon, bağışıklık sistemi molekülleri ve toksinler üretir.

Bu ilişki iki yönlüdür. Yani bu stres ve duyguların da bağırsak mikrobiyotasını etkileyebileceğini söyler. Stresle salgılanan hormonlar mikrobiyotayı ve bağırsak duvarının bütünlüğünü etkiler; ki bu bakterilerin ve toksinlerin kan akımına karışımını sağlar. Ve ardından inflamasyon süreci…

University of Colorado Boulder’da çalışan araştırmacılar, bu sefer travma yaşayan ama TSSB geliştirmeyen kişilerin mikrobiyotalarına bakmışlar. TSSB’li kişilerin mikrobiyotalarında kontrollerle kıyaslandığında 3 tane bakterinin kombinasyonunun seviyesi az bulunmuş; Actinobacteria, Lentisphaerae ve Verrucomicrobia. Araştırmacılar bu bulgulara dayanarak, bu 3 spesifik bakteri grubunun TSSB hastalarında inflamasyona kadar oluşan sürece neden olduğunu düşünüyorlar.

Çocukluk Travması?!

Belki bu mikrobiyotadaki değişiklikler erken yaşta bir çocukluk travmasına bağlı olarak oluyordur. Çocukluk travması yaşayan kişilerin sayısı, anksiyete ve strese bağlı bozukluğa sahip insanların sayısından daha fazladır.  Başka bir çalışmada, çocuklukta geçirilen travmanın fazlalığı, normal veya daha az travma geçiren kişilerle kıyaslandığında Actinobakter ve Verrucomikrobia bakterilerinin anlamlı olarak daha düşük miktarda üretilmesine neden oluyor. Daha çok çalışmanın da hala gerek olduğu vurgulanmış.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu(TSSB), korkutucu olaylardan sonra görülür ve yıllarca sürebilir. Kişiyi ve ailesini, kişinin işgücünü olumsuz etkiler.

TSSB için çalışmalar daha yeni diyebiliriz; bunu anlamak için her iki grup için de sayı artırılmalı. Mikrobiyotanın bu hastalıkta beyin ve davranışı nasıl etkilediğini net şekilde görmek için devam edilecek. Bu sırada, dengeli bir beslenme örüntüsünün içerisine prebiyotikleri dahil etmeyi unutmayın!

Hazırlayan: İrem Yakışıklı

Kaynaklar

https://theconversation.com/getting-closer-to-understanding-the-link-between-ptsd-and-bacteria-in-the-gut-82844


İrem Yakışıklı

Merhaba! Ben İrem Yakışıklı. Diyetisyenim. Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun olduktan sonra kendi üniversitemde yüksek lisansa başladım; hala devam ediyorum. Anadolu Üniversitesi’nde ‘Yaşlı Bakımı’ bölümü (açık öğretim) okuyorum. Beslenme ve diyet alanı dışında, psikoloji, nörolojik hastalıklar – özellikle Alzheimer ve Parkinson Hastalığı, beyin – bağırsak aksı, sürdürülebilir beslenme gibi ana konular üzerinde yoğunlaşsam da bunlar dışında birçok farklı konuda yazılar okuyorum. Danışanlarıma bakarken, bir yandan da Türkiye’nin ilk ve tek bilimsel diyetisyen dergisi Dytmag’de yazı işleri sorumlusu olarak çalışıyorum. Diyetisyen Nihal Tunçer’in 2015’de diyetisyenlere sunduğu bu hizmete ben de 2018’den beri destek veriyorum. Kitap okumayı seviyorum. İtalyanca öğrenmeye çalışıyorum. Bunlar dışında, edebiyatı, felsefeyi, sanatı ve müziği elimden geldiğince hayatıma dâhil etmeye çalışıyorum; kendi mesleğimle çaprazlamayı seviyorum. Beslenme ile ilgili yazılarımı, instagram’da @nutrydp hesabında, Hollanda’daki bir arkadaşımla beraber paylaşıyorum. - Danışmanlık & her türlü soru veya bilgi için; iremyak@gmail.com - Dytmag hakkında bilgi almak için; diyetisyenmagazindergisi@gmail.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir