Tuz Ağırlıklı Beslenmek Demansa Yol Açabilir
Sofralarımızda bazen düşünmeden, yemeğimizin tadına bile bakmadan hunharca eklediğimiz bazen de Türkiye’nin yüzde yüksek tansiyondan muzdarip olduğu için bildiğimiz bir madde. Bu yazıda bizi tekrar elimize aldığımız tuzluğu yerine koymamız gereken bir yönüyle daha göreceğiz.
Nature Neuroscience‘da yayınlanan bir çalışmaya göre tuz bildiğimiz korku filmi sahnelerinden daha fazlasına sahip. Alzheimer Hastalığı!
Alzheimer hastalığının patofizyolojisinde protein plaklarının ve kümelerinin oluşturduğu beta amiloidlerin olduğunu biliyoruz. Fakat, demanslı hastalarda ayrıca kan damarlarında da problem görülüyor ve Weill Cornell Universitesi’nden Dr Constantino Iadecola’ya göre bu normal gözükmüyor.
Gelelim Çalışmaya
Bu çalışma, yüksek tuzla beslenen farelerle yapıldı. Yüksek tuzdan kasıt olarak; insan diyetiyle kıyaslarsak 1 çay kaşığı daha fazlası kabul edilmiş. Singapur’da tuz tüketimi için tavsiye edilen değer ortalama 5 gram imiş- 1 çay kaşığı denebilir. Buna rağmen Singapur’da bir yetişkin ortalama 9 gram/ günde tüketiyorlar. Birkaç hafta içinde, sodyumdan zengin bu diyetle endotel hücrelerde, kan damalarında disfonksiyon oluşmaya başlamış ve beyinde kan akımı azalmış. Sorun sadece burada kalmamış ve fareler labirentte yollarını bulmaya çalışırken mücadele etmişler; ki bu da uzaysal hafızanın kaybına işaret ediyor. Ayrıca yuvayı nasıl kurduklarını da unutmuşlar.
Tuza karşılık olarak, bağırsak bağışıklık hücrelerinin- TH17 olarak bilinir- sayısının artışını sağlar. Bu hücreler IL17 olarak bilinen proinflamatuar kimyasalı artırır. IL17 kan damarlarındaki endotelyal hücreleri hasara uğratır ve karşılığında nitrik oksiti baskılayarak reaksiyonlar üretir. Nitrik oksiti baskılamak ‘kötü’dür çünkü nitrik oksit kan damarlarını rahatlatır, gevşetir. Aynı zamanda bilişsel fonksiyon ve hipokampüste yeni anılar oluşturmak için önemlidir. IL17’nin etkisinden korunmak, çok geç olmadan ve semptomlar daha çıkmadan kullanılan tuz miktarını kısıtlamak çok önemli bir başlangıçtır.
Nöronlar Gibi Şendik
“Nöronlar fonksiyonlara özeldir; küçük çocuklar gibidirler. Mızmız ve zor beğenen. Sadece glikoz ve oksijen isterler” diye belirtiyor Dr. İadecola. İyi haber, fareler 4 hafta boyunca tuzlu diyeti bıraktıklarında beyin taramasında normal kan akımı ve sağlıklı endotel fonksiyon görülüyor. Yaşam tarzında değişiklik durumu tersine döndürebilir veya koruyabilir. Çalışmaya dahil olan, Alzheimer’s Research UK’de araştırmacı olan Dr Sara Imarision “Bu çalışma beyin sağlığının bağışıklık sistemi açısından önemini vurgulamıyor, ayrıca bağırsaktaki değişimlerde de önemli rol oynuyor.”
Tuz yaşam için önemli bir bileşendir; yemek yaparken belirli ve ölçülü miktarda tuz atılabilir fakat paketli gıda tüketimi, yemeğe ekstradan tuz eklemek gibi günlük hayatta karşımıza çıkan bizim değiştirebileceğimiz alanlarda dikkatli olunmalıdır.
Hazırlayan: İrem Yakışıklı

