İstemediğiniz Genleri Kovun: Yeni Nesil Spermler

İstemediğiniz Genleri Kovun: Yeni Nesil Spermler

Doğacak çocuğunuzun özelliklerini kendiniz belirlemek ister miydiniz? Boyu 1.80 olsun, mavi gözlü olsun, zeki olsun vs. peki başka neler isterdiniz. Birçoğumuzun hayali doğacak çocuklarımızı programlayabilmektir aslında. Genetik bilimi spermleri programlamada önemli bir engeli daha aşıyor ve babadan çocuğa geçecek genler üzerinde değişiklik yapılabiliyor. Bunun amacı tabi ki yukarıda bahsettiğimiz gibi çocuğun fiziksel gelişimi üzerinde keyfi oynamalar yapmak değil. Araştırmacıların asıl amacı çocukta ileride ortaya çıkabilecek hastalıkları önleyebilmek.

Londra Kraliyet Üniversitesi araştırmacılarının yaptığı araştırmada, virüsler vasıtasıyla fare spermlerine bazı DNA parçaları eklenerek spermlerde istenen genler aktifleştirilebiliyor veya eklenebiliyor. Normal şartlarda hücreler yabancı DNA parçalarını tehdit olarak görürler ve hemen yok etmeye çalışırlar. Uygulanan özel yöntemler sayesinde eklenen DNA parçalanmıyor ve yapılan gözlemlere göre farelerde üç nesil boyunca aktarımı gerçekleşiyor.

Spermler Değiştirilerek Hastalıklar Önlenebilir

Bu keşif tıpta birçok hastalığının ortaya çıkmadan önlenmesine imkân verecek birçok yaklaşımın önünü açıyor. Sperm DNA’sı değiştirilerek çok sayıda hastalık etkili bir şekilde önlenebilir ve organ yenilenmesi gibi çok sayıda saklı kalmış özelliğimiz ortaya çıkarılabilir. Araştırmacılardan Dr. Avil Chandrashekran transgenik teknolojinin tüm hastalık araştırmalarında ve biyolojik sorunları anlamada en önemli araç olduğunu belirtiyor.

Chandrashekran ve ekibi spermlerini kullanacaklarını transgenik hayvanlar oluşturmak için lentivirüslerini kullandılar. İçlerine yeşil floresan proteini kodlayan genler eklenen virüsler fare spermleriyle aynı ortamda bekletiliyor ve virüslerin bu spermleri enfekte etmesi sağlanıyor. Virüslerle enfekte olmuş fare spermleri laboratuar ortamında gerçekleştirilen döllenme çalışmalarında kullanıldı. Döllenme sonucu elde edilen embriyoların 42%’sinde yeşil floresan proteini bulundu. Bunun anlamı virüslerle enfekte edilen hayvanların 42%’si transgenik oldu. Yeşil floresan proteini testisler de dâhil olmak üzere farelerin birçok dokusunda tespit edildi. Daha da önemlisi yapay olarak aktarılan bu yeşil ışık yayan proteinler yalnızca transgenik hayvanlarda değil, bu hayvanların yavrularında ve onların da yavrularında tespit edildi.

İleri Okuma: İnsan Embriyoları Genetik Olarak Programlanıyor

Yeni Spermler Klinikte Çok Yararlı Olacak

Araştırmanın yayınlandığı FASEB dergisinin baş editörü Dr. Gerald Weissmann araştırmayla ilgili şunları söylüyor “DNA aktarmada kullanılan değiştirilmiş spermler sadece bilimsel araştırmalarda değil klinik uygulama alanında da çok büyük bir potansiyele sahip. Değiştirilmiş spermler transgenik hayvan modellerinin gelişimini kolaylaştırıyor. Gelecekte ise klinik uygulamalarda kullanılarak insanlara hizmet verebilir. Yıllarca etkili gen terapilerinin bulmaya çalıştık ve çok sayıda olumlu olumsuz sonuçlar aldık. Eğer gelecek nesillere daha sağlıklı bir yaşam verebilecek spermler üretirsek, koruyucu tıpta inanılmaz ilerlemeler kaydederiz.”

Sperm üzerinde değişiklik yapma teknolojisi henüz etik açıdan görücüye çıkmadı. Zaman içinde araştırmanın üniversite laboratuarlarından klinik uygulamalara geçmesi planlanıyor. Toplumun değiştirilmiş spermlere nasıl bakacağı merak konusu. Umarız ki dünya bu yeniliği çocuklar üstünde yapılacak keyfi uygulamalar için değil onların sağlığı için kullanır.

Hazırlayan: Çağlayan Taybaş

Kaynaklar
  1. http://www.sciencedaily.com/releases/2013/12/131202171926.htm
  2. http://www.genengnews.com/gen-news-highlights/designer-sperm-passes-selected-genes-to-future-generations/81249188/

Çağlayan Taybaş

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunuyum. Şu an klinik araştırma sektöründe çalışıyorum. Bilimsel araştırmaların yanında başlıca hobilerim satranç, bisiklet sürmek, pilates ve latin dansları oldu. Mezun olduktan sonra askere gitmeden önce sinirbilim.org'u kurdum. Şu an iş ve özel hayatım çok yoğun olduğu için eskisi gibi yazamıyorum. Bana herhangi bir soru sormak isteyen varsa c.taybas@gmail.com'a mail atabilirler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir