Makaleler

Yiyeceklerin Ruh Halimize Nasıl Bir Etkisi Olabilir?

Yiyeceklerin Ruh Halimize Nasıl Bir Etkisi Olabilir?

Uzun ve yorucu bir günün ardından kendimizi ödüllendirmek için,mutsuz olduğumuzda kendimizi iyi hissetmek için kendimizi bir şeyler yerken buluyorsak yiyecekler ile ruh halimiz arasında bir ilişki olduğunun farkına varmışızdır. Peki, bu durumdan yola çıkarsak, besinler depresyon riskini etkileyebilir mi? Besin düzenimizi değiştirmek zihinsel sağlığımızı potansiyel olarak iyileştirebilir mi?

Zurih Üniversitesi’nden kıdemli epidemiyolog Patricia Chocano-Bedoya beslenme ile depresyon arasındaki ilişkiyle ilgili araştırmalar henüz yetersiz olsa da beslenmenin ruh hali üzerinde etkileri olduğuna dair bazı işaretler verdi.

Depresyonu Azaltan Bir Diyet Mümkün mü?

Bilim insanları hemşirelerin sağlık çalışması, orta yaşlı ve daha yaşlı menopoz sonrası kadınları içeren kadın sağlığı girişimi gibi büyük ölçekli gözlem çalışmalarında obezite ile depresyon ve diyet arasında bazı ilişkiler buldular. Bu çalışma 2005 yılında International Journal of Obesity’de yayımlanmıştır.

American Journal of Clinical Nutrition dergisinde 2011 yılında yapılan bir araştırmada D vitamini bakımından zengin beslenen kadınların, daha az D vitamini alan kadınlara göre düşük depresyon riski taşıdığını ortaya çıkardı. Chocano-Bedoya, depresyon riskini artıran veya azaltan tek bir beslenme faktörünü tanımlamanın henüz mümkün olmadığını söylüyor.

Chocano-Bedoya’nın Brain, Behavior, and Immunity dergisinde 2014 yılında yayınladığı çalışmada hemşirelerin sağlık çalışması verilerini kullanarak depresyon ile şeker, rafine tahıllar ve kırmızı et bakımından zengin diyetler arasında bir ilişki buldu.

Yüksek Et Tüketimi Depresyonu Tetikleyebilir mi?

Benzer şekilde, European Journal of Nutrition‘da yayınlanan 2018 tarihli bir meta-analiz, yüksek miktarda et tüketiminin depresyon gelişme riski ile ilişkili olabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, bu noktada, depresyon ile ilgili o kadar çok farklı etken var ki, belirli bir yiyecek veya beslenme modelinin riski ne kadar etkilediğini tam olarak ortaya çıkarmak mümkün değil, diyor.

Chocano-Bedoya, “Besin seçimleri, sigara içmek ve fiziksel aktivite gibi değiştirilebilir yaşam tarzı faktörleri, potansiyel olarak depresyon riskini etkileyebilir ancak bağımsız hareket etmiyor” dedi. Depresyon, diğer birçok kronik rahatsızlık gibi, genetik ve çevre arasındaki karmaşık bir etkileşimin sonucudur. “Değiştirilebilecek risk faktörlerinin depresyon ile ne kadar ilişkili olduğunu inceleyebilirken, çoğunlukla depresyon ile ilişkili olduğu için hangi depresyon yüzdesinin belirli bir faktörle ilişkili olduğunu tahmin edemeyiz” diyor.

Akdeniz Diyeti

Chocano-Bedoya, “Akdeniz tarzı bir diyet düzeni ve düşük depresyon riski için tutarlı kanıtlar var” diyor. Akdeniz diyeti; meyveler, sebzeler, zeytinyağı, tam tahıllar, tavuk ve balık gibi protein bakımından zengin besinler içerir, kırmızı et ve sağlıksız yağ oranı ise düşüktür.

Gelecekteki araştırmalar Akdeniz diyetinin depresyon üzerinde etkisi olmadığını tespit etse bile, düşük tansiyon ve daha iyi bilişsel işlev için, diyabet ve kalp damar rahatsızlıklarına karşı düşük risk içeren bir beslenme düzeni olduğu için bile önerilmektedir.

Hazırlayan: Müge Ayşe Öztürk

Kaynak

https://www.health.harvard.edu/mind-and-mood/food-and-mood-is-there-a-connection


Müge Ayşe Öztürk

Merhaba, ben Müge Ayşe ÖZTÜRK. Mersin Çağ üniversitesi psikoloji bölümü öğrencisiyim. Bilime,bilgiye ve hayvanlara büyük sevgi duyuyorum. Bilgiyi aktarmakta aracı olmak beni çok mutlu eder bu sebeple buradayım. :) Keyifli okumalar dilerim,bilgiyle kalın. :)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir