Yol Tutmasına Evrimsel Bir Bakış
Literatürde yol tutması adı verilen araç ile seyahat ederken mide bulantısı ve hafif baş dönmesi sorunlarını yaşamayı pek çoğumuz deneyimlemişizdir. Hatta sadece araç ile seyahat ederken değil, dalgalı bir denizdeyken, salıncakta sallanırken, VR gözlük veya simülasyon gibi teknolojileri kullanırken de aynı deneyimi yaşayabiliyoruz. Peki bu deneyimi beynimiz bize neden yaşatıyor olabilir diye hiç düşündüğünüz oldu mu?
Sinirbilim uzmanı Dean Burnett, “Aptal Beyin” adlı kitabında bu deneyimi neden yaşadığımıza dair ortaya atılan en güncel ve popüler teoriyi anlattı. Öncelikle sıkıntıyı yaşayan midemiz değil beynimiz. Bu deneyimlerin ortak özelliğini düşünecek olursak hepsinde vücudumuz sabit dururken çevremizdeki görüntünün hareket ediyor olması söz konusu. İşte Dean Burnett bu durumun aptal beynimizin kafasının karışmasından ve gelen karmaşık sinyalleri anlamlandıramamasından kaynaklandığını anlatıyor kitabında.
Beyin Hareketi Nasıl Algılıyor?
Beynimiz hareket edip etmediğimize dair üç noktadan aldığı sinyallerle bir karar veriyor. Bunlardan birincisi kaslarımız. İnsan, hareket etmek üzere evrimleşmiş bir canlı olduğundan ve doğada insanın hareketi vücudundaki kasların hareket etmesi ile eşdeğer olduğundan beynimiz kaslarımızın hareket edip etmediğine bakarak bir karar veriyor. Eğer kısa bir yürüyüşe çıktıysanız bacaklarınızın hareketinden ve vücudunuzun salınımından beyniniz “evet hareket ediyoruz” kararını kolaylıkla verecektir. Tabii ki kaslarımızın sinyali tek başına yeterli değil, gözlerimiz de çevremizdeki hareketi algılayabilme özelliğine sahip. Görsel olarak aldığımız sinyaller de beyne hareket edip etmediğimize dair bir bilgi akışı sağlayabiliyor. Üçüncü sinyal kaynağı ise iç kulağımızda yer alan “vestibüler sistem”. Burada sıvı dolu bir dizi kanal aracılığı ile konumumuzu algılamamız ve hareket halindeyken dengede kalmamız sağlanıyor. Dolayısı ile bu da hareketi algılayan ve beyne ileten sistemlerden bir tanesi. İşte beyin bu üç sinyali bir araya getirerek hareket ediyoruz, ya da hareket etmiyoruz kanaatini getiriyor.
Peki bu üç kaynaktan beyne farklı farklı sinyaller giderse ne olur? İşte eğer bir taşıt içerisinde hareket ediyorsak aynen bu gerçekleşiyor. Vestibüler sistem ısrarla hareket ettiğimizi iddia ederken kaslarımız olduğumuz yerde sabit durduğumuz konusunda ısrarcı oluyor. Aslında özellikle kitap okurken midemizin daha çok bulanmasının sebebi de bu kararsızlık. Çünkü eğer kitap okuyorsanız gözleriniz de sabit bir noktaya odaklandığı için hareket etmediğiniz sinyalini gönderiyor, ama aslında taşıt ile de olsa yer değiştiriyorsunuz. Mideniz bulanırken yola bakmanızın tavsiye edilmesi de tam olarak bu yüzden, çünkü yola baktığınızda gözleriniz dış dünyadaki hareketi algılayarak hareket halinde olduğunuzu doğrulayabiliyor.
Mide ne alaka o zaman diye düşünebilirsiniz. İşte evrim bu noktada devreye giriyor, çünkü doğada beyne bu kadar karmaşık sinyaller gönderebilecek tek şey zehirdir diyor Dean Burnett. Beyniniz eyvah, içeride zehir olmalı kanaatine vardığından midenize hemen onu dışarı atmasına dair komutlar göndermeye başlıyor ve mide bulantısı ve içeridekileri dışarıya çıkarma çabası da bundan gerçekleşiyor.
Hazırlayan: Beste Uysal
Kaynak
Burnett D. (2016). The idiot brain: A neuroscientist explains what your head is really up to.