Makaleler

Yüksek Tansiyondan Koruyan Bakteriler Aşkına!

Yüksek Tansiyondan Koruyan Bakteriler Aşkına!

Mikrobiyota son yılların popüler konusu. Birçok faktörde etkili ve bu yazıda çok tuz içeren diyetlerdeki koruyucu etkisinden bahsedeceğiz.

Araştırmacılar, fazla tuzlu diyetin bazı belli bakteri çeşitlerinin miktarını azalttığını bulmuşlar. Sonucunda, Th-17 denilen pro- inflamatuar bağışıklı hücresinin sayıca arttığı görülmüş; bunun da hipertansiyonun mekanizmasına katkısı bilinmemesine rağmen yüksek tansiyona neden olduğu biliniyor. Bilimciler, probiyotik ile bunun etkisini tersine çevirebilmişler fakat bu ‘istediğin kadar tuz tüket sonra da bir tane probiyotik hapı al’ olarak yorumlanmamalıdır.

Ayrıca yapılan başka bir çalışmada da, çok tuz tüketimi MS hastalığı gibi otoimmün hastalık gelişimine neden olabilir.

Tuz!

Fazla tuz tüketimi, kardiyovasküler hastalıklar için büyük risk oluşturur. Ülkemizde Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin 2008‟ de gerçekleştirdiği ve ülke genelini yansıtan  SALTurk-1 Çalışmasında günlük tuz tüketim miktarının 18 g/gün olduğu saptanmıştır. Ayrıca SALTürk-2 çalışmasına göre diyetteki tuz kaynaklarına bakıldığında günlük olarak tüketilen tuzun %55.5‟ i yemeklere eklenen tuzdan, %31.9‟ u ekmek tuzundan, %12.6’sı ise sofra tuzundan geldiği saptanmıştır. Bu yüzden yemek masanızdaki tuzu buzdolabının üzerine koyarak bu yazıyı okumaya devam edebilirsiniz belki 🙂

Tuzun içindeki sodyum minerali, kanda birikir,vücut sodyumu dilue etmek için daha su çeker ve kalp ve kan damarları ekstra su hacmi için daha çok pompalar. Bu kan damarlarını daha da sertleştirir ve potansiyel olarak artık yüksek kan basıncı, kalp krizi ve inme için aday olursunuz.

Bu sırada Alm’ın labaratuarında ise bağırsak mikropları ile bağışıklık hücrelerinin farklı tiplerinin etkileşimi çalışıyordu… Alm, bağırsak mikrobiyotasının içeriği tarafından; Th-17 gibi pro-inflamatuar hücreler ve anti inflamatuar hücreler arasındaki bir denge oluştuğunu buldu. Aynı zamanda, probiyotiklerin bu anti-inflamatuar özellikli hücreler lehine olduğu görüldü.

Bakteriler Tuzu Sevmiyor

Peki, çok tuzlu diyet mikrobiyotayı nasıl etkiliyor ve yüksek tansiyondan nasıl korunabiliriz? 2 hafta boyunca, araştırmacılar fareleri tablet sodyum klorid ile beslediler; bu hayvanların yedikleri %4 tuz içeriyordu (normal diyette %0,5 içeriyor) Sonucunda, Lactobasillus murinus adındaki bakterinin nüfusunda düşüş görmüşler. Bu farelerde aynı zamanda Th-17 pro-inflamatuar hücre sayısında da artış olmuş ve dolayısıyla yüksek kan basıncına sahip oldukları görülmüş. Özellikle yüksek tansiyondan muzdarip farelere, bu bakteriye sahip probiyotik verildiğinde Th-17 azalmış ve bundan dolayı hipertansiyon azalmış.

12 insanla yapılan bir başka çalışmada ise, araştırmacılar bu kişilerin diyetlerine 2 hafta için, ek olarak 6  gram sodyum klorid koymuş ve ayrıca mikrobiyotalarını incelemiş; Lactobasillus türünün azaldığını gözlemlemiş ve her kişinin Th-17 seviyesi yüksekliğinden dolayı yüksek kan basıncına sahip olduğu görülmüş. Aynı şekilde, probiyotik eklenince seviyeler normale dönmüş.

WHO yetişkinlerde sodyum tüketimin günde 2 gramın altına (5g/gün tuz) düşürülmesini önermektedir. Biz öncesinde soframızdaki tuzu kaldırmakla başlayalım, daha sonra paketli ürünlerin etiketlerindeki tuz miktarlarına bakalım; bu da bizim için bir kıstas olsun.

Damak tadınızı değiştirmek sizin elinizde!

Hazırlayan: İrem Yakışıklı

Kaynaklar
  1. http://news.mit.edu/2017/gut-microbes-can-protect-against-high-blood-pressure-1115
  2. http://beslenme.gov.tr/content/files/Tuz/t_rkiye_a_r_tuz_t_ketiminin_azalt_lmas_program_2017-2021.pdf

İrem Yakışıklı

Merhaba! Ben İrem Yakışıklı. Diyetisyenim. Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun olduktan sonra kendi üniversitemde yüksek lisansa başladım; hala devam ediyorum. Anadolu Üniversitesi’nde ‘Yaşlı Bakımı’ bölümü (açık öğretim) okuyorum. Beslenme ve diyet alanı dışında, psikoloji, nörolojik hastalıklar – özellikle Alzheimer ve Parkinson Hastalığı, beyin – bağırsak aksı, sürdürülebilir beslenme gibi ana konular üzerinde yoğunlaşsam da bunlar dışında birçok farklı konuda yazılar okuyorum. Danışanlarıma bakarken, bir yandan da Türkiye’nin ilk ve tek bilimsel diyetisyen dergisi Dytmag’de yazı işleri sorumlusu olarak çalışıyorum. Diyetisyen Nihal Tunçer’in 2015’de diyetisyenlere sunduğu bu hizmete ben de 2018’den beri destek veriyorum. Kitap okumayı seviyorum. İtalyanca öğrenmeye çalışıyorum. Bunlar dışında, edebiyatı, felsefeyi, sanatı ve müziği elimden geldiğince hayatıma dâhil etmeye çalışıyorum; kendi mesleğimle çaprazlamayı seviyorum. Beslenme ile ilgili yazılarımı, instagram’da @nutrydp hesabında, Hollanda’daki bir arkadaşımla beraber paylaşıyorum. - Danışmanlık & her türlü soru veya bilgi için; iremyak@gmail.com - Dytmag hakkında bilgi almak için; diyetisyenmagazindergisi@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir