Doymuş Yağ Tüketirken Bir Daha Düşünün
Gün içinde neler neler tüketiyoruz, yazsak bazılarımız için roman olur belki. Kahvaltı yapıp çıktıktan sonra, daha ilk molada çayın yanına Mehmet’in uzattığı bisküvi, Ayşe’nin memleketten getirdiği tatlı derken akşamı buluyoruz. Neler yediğimize hiç gerçekten dikkat ettik mi peki?
Aslında soru, ne kadar yanlış besinler yediğimize dikkat ettik mi desek daha doğru olabilir. Yapılan yeni bir araştırmada, fazla oranda doymuş yağ içeren beslenme tarzının, beyin işlevlerini yavaşlattığı bulunmuş.
Doymuş Yağ Ne Yapar?
Doymuş yağların, açlığı kontrol eden beyin bölgesi olmasından dolayı, doğrudan hipotalamus üzerinde etkisi var. Ayrıca, doymuş yağ tüketiminin fazlalığı, yeme alışkanlığının kontrolünde de zorluklara neden oluyor. Yani, ne kadar yediğimizi, tükettiğimiz besinlerin çeşidini ve ne zaman yemeyi sonlandıracağımızı zorlaştırıyor diyebiliriz.
Doymuş yağlar karşımıza tereyağı, kızarmış besinler, domuz eti, organ etleri olarak çıkıyor. Ayrıca, süpermarketlerde satılan paketli gıdalarda da bulunuyor; bu yüzden etiket okuma alışkanlığı kazanmak önemli. Diyetimizde, doymuş yağlar yerine doymamış yağları içeren balık, avokado, zeytinyağı, badem, ceviz, semizotu gibi besinlerin tüketimini artırmalıyız.
Araştırmayı yapan Marianna Crispino ve Maria Pina Mollica’ya göre yüksek yağlı bir diyetin metabolizma üzerindeki etkileri çok çalışılmasına rağmen, beyne olan etkisi daha çok az biliniyor. Çalışmalarında, 6 haftalık periyotlarda sıçanların bir kısmı domuz yağı bir kısmı balık yağı ile beslenmiş. Sonuç olarak, diyetimizde tükettiğimiz yağın çeşidinde ne kadar bilinçli olursak o kadar obezite riski azalır ve birçok metabolik hastalıktan da korunmuş oluruz.
Hazırlayan: İrem Yakışıklı
Kaynak
http://www.spring.org.uk/2016/07/amazing-effect-dietary-fats-brain-function.php

