Sözlük

Dopamin Nedir? Hayatta Kalmamız İçin Neden Çok Gerekli?

Dopamin

Dopamin beyin ve vücutta çok önemli roller üstlenen bir katekolamin nörotransmitterdir. Kimyasal formülü 3,4-dihidroksifenetilamindir. Katekolamin ve fenetilamin ailesinin bir üyesidir. Beyinde ve böbreklerde üretilen L-DOPA öncül molekülünden bir karboksil grup koparılması ile sentezlenir. Dopamin bitkilerde ve çok sayıda hayvanın vücudunda bulunan bir moleküldür. Beyinde ve vücutta önemli görevler alır.

İnsanların beyninde nöronlar arasında iletişim aracı nörotransmitter olarak işlev görür. Beyinde çok sayıda dopamin yolağı vardır. Bunlar bellek, ödül ve motivasyon gibi çok sayıda işte görev alır. Ödül beklentisi ve ödüle ulaşmak çoğu zaman beyinde bu molekülün miktarını artırır. Bazı uyarıcı maddeler ve bazı antidepresanlar dopaminin geri alımını engelleyebilirler. Bu şekilde nöronlar arasında daha fazla kalmasını sağlar. Bazı dopamin yolakları hareket kontrolünde ve çeşitli hormonların salınımında rol oynar. Bu yolaklar ve hücre grupları nöromodülatör dopamin sistemini meydana getirir.

Merkezi sinir sisteminin dışında dopamin yerel bir haberci molekül olarak işlev görür. Kan damarlarına girdiğinde noradrenalin salınımını engelleyerek damarların genişlemesini sağlar. Böbreklerde sodyum atılımını ve idrar çıkışını artırır. Pankreasta insülin üretimini azaltır ve bağışıklık sisteminde lenfositlerin etkinliğini kısıtlar.

Dopamin Ne Yapar?

Dopaminin en temel ve bilinen görevi ödül mekanizmasındaki rolü ve motivasyondur. Ders çalışırken çikolata yendiğinde bir mutluluk duygusu hissedilir. Sonrasında gelen ders çalışma isteği de dopaminin en canlı örneğidir. Dopamin çoğu bağımlılık yapan ilacın da hedef aldığı nörotransmitterdir. Bu nörotransmitter beynin kendi kendini ödüllendirmesini sağlar. Bu yüzden çoğu uyuşturucu ve keyif verici madde bu nörotransmitterin salınımını arttırır.

Dopaminin beyindeki görevleri çok fazladır. İdari işlevler, hareketin düzenlemesi, motivasyon, uyarılma, teşvik, öğrenme ve ödül mekanizması bunlardan bazılarıdır. Ayrıca akkumbens çekirdeği ve prefrontal korteks arasında nörodüzenleyici olarak da rol oynar. Vücutta ise böbreklerde ve bağışıklık sisteminde görev alabilir. Birçok hormonun salgılanmasında dopaminerjik nöronlar rol oynar.

Dopamin Reseptörleri

Dopaminin birçok reseptörü vardır. Bunların hepsi bulundukları bölgede farklı işlevleri yerine getirmekten sorumludur. Dopamini uyarıcı veya susturucu bir nörotransmitter olarak da sınıflandıramıyoruz. Bazen nöronu uyarıcı bazen de susturucu olarak görev yapabiliyorlar. Memelilerde 5 tip dopamin reseptörü tanımlanmıştır: D1’den D5’e kadar. Bütün reseptörler metabotropik/G proteiniyle eşleşen reseptörlerdir. Bunun anlamı bir hücrenin plazma zarına bağlandığında etkisini doğrudan göstermez. cAMP gibi ikincil haberci moleküller üzerinden hücreyi etkiler. Reseptörler D1-benzeri ve D2-benzeri olarak iki gruba ayrılır. D1-benzeri reseptörler (D1 ve D5) sodyum kanallarının açılmasını sağlayarak nöronların uyarılmasına neden olur. D2-benzeri reseptörler (D2, D3 ve D4) dopaminle buluştuklarında nöronun engellenmesine yol açar.

Sinaptik boşluğa salınır salınmaz dopamin ilgili reseptörüne bağlanır ve onu aktifleştirir. Dopamine bağlanan reseptör aksiyon potansiyeli başlatır başlatmaz, dopaminle reseptörün bağlığı sona erer. Boşluğa bırakılan moleküller hemen ilk başta salgılandığı hücre tarafından emilir. Daha sonra tekrar salınmak üzere depolanır. Eğer hücre içinde dopaminin miktarı fazla ise monoamin oksidaza parçalanabilir.

Dopamin Sinir Sisteminde Nasıl Faaliyet Gösterir?

Beynin içinde dopaminin çok önemli görevleri vardır. İdari işlevler, hareket kontrolü, motivasyon, uyarılma, ödül gibi işlevlerde rol alır. Dopaminerjik hücre grupları ve yolakları nöromodülasyon sistemin de temelini oluşturur. İnsan beyninde aşağı yukarı 400,000 kadar dopaminerjik nöron bulunur. Toplamda 86 milyar nöron bulunan beynimizde dopaminerjik nöronların sayıca çok az olduğunu görüyoruz. Dopaminerjik nöronlar substantia nigra, ventral tegmental alan, posterior hipotalamusta çok bulunur. Bunun yanında arkuat çekirdeği ve perventriküler çekirdekte de fazlaca bulunur. Substantia nigra nöronları motor becerilerinin düzgün bir şekilde öğrenilip öğrenilmediği denetler. Ventral tegmental alandaki nöronlar ödül ve motivasyonda görev alır.

Dopaminin en aktif olduğu alanlardan biri bazal gangliadır. Hem substantia nigra hem de ventral tegmental alan striatuma dopaminerjik sinyaller gönderir. Bazal ganglianın nasıl çalıştığını henüz çok anlayamadık ama en güçlü hipotez aksiyon seçilimi yaptığı yönündedir. Örneğin bisiklet sürerken herkesin uyguladığı bir davranış şablonu vardır. Önce seleye oturursunuz, gidonu tutar ve pedal çevirmeye başlarsınız. Kimse gidonu tutmadan pedal çevirmeye başlamaz. Böyle bir şey yaptığımızda hemen bir şeylerin ters gittiğini anlarız. Bunu anlamamızı sağlayan ve doğru hareketi yapmamızı söyleyen yapı bazal gangliadır.

Dopamin iki önemli şekilde bazal ganglianın aksiyon seçilimi yapmasını sağlar. İlki, aksiyonların başlaması için eşik değeri ayarlar. Hücre ortamında bu molekülün seviyesi ne kadar yüksekse ilgili davranışı başlatmak o kadar kolaydır. Yüksek seviyede dopamin miktarı daha fazla hareket ve dürtüsel davranışa neden olur. Haz aldığımız işleri daha kolay yapmamızın sırrı belki budur. Dopaminin ikinci etkisi öğretici bir sinyal olmasında yatar. Yaptığınız bir eylemin arkasından dopaminin salgılanması aynı davranışın ileride daha kolay yapılmasını sağlar. Bağımlılık ve ödül mekanizmasının altında bu sistem yatar.

Dopamin Beyin Dışında da Çok Etkilidir

Merkezi sinir sisteminin dışına çıktığımızda dopamini bölgesel bir kimyasal haberci olarak görürüz. Kan damarlarında noradrenalin salınımını engeller ve vazodilatör olarak görev yapar. Böbreklerde ise sodyumun ve ürenin vücuttan atılmasını önler. Sadece bu kadar değil. Dopamin ayrıca pankreasta da bulunur ve insülin üretimini azaltır. Sindirim sisteminde mide ve bağırsakların peristaltik hareketlerini azaltır. Bağırsak mukozasını korur. Bağışıklık sisteminde ise lenfositlerin sayısını düşürür. Kan damarları hariç bu organların hepsinde bölgesel olarak sentezlenir. Sadece bu organlardaki hücreleri etkiler.

Eksikliğinde Ne Olur?

Dopamin eksikliğinde Parkinson hastalığı, şizofreni gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Parkinson hastalığı motor becerilerin zayıflaması ve ellerin titremesi ile kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Orta beyinde substantia nigra adlı bölgedeki dopaminerjik nöronların ölmesi yüzünden ortaya çıkar. Levodopa ilacı ile dopaminin öncül molekülü L-DOPA hastalara verilir. Bu şekilde hastaların hayatında az da olsa bir iyileşme sağlanabilir. Ayrıca yaşlanan beyinde de dopamin reseptörlerinin azaldığı kanıtlanmıştır.

Hazırlayan: Çağlayan Taybaş

Kaynaklar

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21303898

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/12126656

http://sitn.hms.harvard.edu/flash/2018/dopamine-smartphones-battle-time/

https://www.psychologytoday.com/intl/basics/dopamine


Çağlayan Taybaş

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Moleküler Biyoloji ve Genetik mezunuyum. Şu an klinik araştırma sektöründe çalışıyorum.Bilimsel araştırmaların yanında başlıca hobilerim satranç, bisiklet sürmek, pilates ve latin dansları oldu.Mezun olduktan sonra askere gitmeden önce sinirbilim.org'u kurdum. Şu an iş ve özel hayatım çok yoğun olduğu için eskisi gibi yazamıyorum. Bana herhangi bir soru sormak isteyen varsa c.taybas@gmail.com'a mail atabilirler.

2 thoughts on “Dopamin Nedir? Hayatta Kalmamız İçin Neden Çok Gerekli?

  • AYBUKE

    dopamin vücud da fazla ise ne olur. ?

    Yanıtla
    • Hülya Koç

      Dopamin fazlası gerçekte olmayan sesler duymak gibi sanrılara sebepmidir.buna karşı dopamin ve dopamin norotranspiterleri azaltmak veya baskılamak mümkün müdür?sanrılar nasıl ortada kaldırabilir. Teşekkür ediyorum.

      Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir