Makaleler

Endorfin: Bir Mutluluk Hormonundan Çok Daha Fazlası

Endorfin: Bir Mutluluk Hormonundan Çok Daha Fazlası

Ağrınız olduğunda hemen ağrı kesicilere başvuranlardan mısınız yoksa vücudunuzun bu ağrıyı azaltmasını bekleyenlerden mi? Ağrı kesicilerin ağrılarımızı azaltmak gibi etkilerinin yanı sıra vücudumuza verdiği zararları da göz ardı edemeyiz. İlaçlar yerine vücudumuzun kendi oluşturduğu ağrı kesiciyi harekete geçirmeye ne dersiniz? İşte onun adı: Endorfin!

İlk olarak endorfin hormonunun salgılandığı en temel merkeze yolculuk yapalım. Bu merkez hipofiz bezinin ön bölgesidir. Endorfinin üretimi ve beyne salgılanması burada gerçekleşir. Endorfin vücudumuzun kendi özel ağrı kesicileridir. Aynı zamanda bir nörotransmitterdir. Sinyalleri bir nörondan diğerine ileten kimyasal maddelerdir. Bunlar merkezi sinir sisteminin işleyişinde önemli bir rol oynarlar. Yakınında bulunan nöronların sinyalizasyonunu arttırabilirler ya da azaltabilirler.

Endorfin Stres, Korku ve Ağrı Olduğunda Sentezlenir

Endorfinler belirli uyaranlara, özellikle de stres, korku ya da ağrıya cevap olarak üretilir. Vücudumuzun çeşitli yerlerinden (hipofiz bezi, omurilik, beynin diğer bölümleri ve sinir sistemi) köken alırlar. Esasen ağrıları bloke etmekten ve duyguyu kontrol etmekten sorumlu bölgede bulunan hücrelerdeki reseptörlerle etkileşirler.

Yakın zamana kadar endorfin hakkında ayrıntılı inceleme yapamıyorduk. İnsan ve sıçanların beyinlerindeki endorfin seviyelerini izleyerek bir şeyler öğrenmeye çalışıyorduk. İnsan beyninde bu seviyeleri deneklere zarar vermeden ölçmek mümkün değildi. Bununla birlikte yeni görüntüleme yöntemleri araştırmacılara büyük kolaylıklar sağladı. Nöronlar ile etkileşimde bulunmaları nedeniyle endorfinlerin akışını incelemelerine izin vermektedir.

En az 20 farklı endorfin türü vardır ve bir türü olan beta-endorfin, morfin gibi kuvvetli bir ağrı kesiciden daha güçlüdür. Alkolizmden, şeker hastalığına ve beynin yaşlanmasına kadar rol oynadığı gösterilmiştir.

Beyindeki Nörotransmitterler Nelerdir?

Endorfin ve Duygular

Endorfinler ağrıları bloke eder ancak zevk duygularımızdan da sorumludurlar. Yiyecek, cinsiyet ve hatta arkadaşlık gibi yeterince iyi bir şey yaşadığımızda bu zevk duyguları yüzeye çıkar. Yaşadığımız güzel duygular onların tetikleyicilerinin arkasından gitmemizi sağlar. Alışkanlıklar ve bağımlılıkların arkasındaki mekanizma da böyle işler.

Duygularınızın ve anılarımızın çoğunluğu beyninizin limbik sistemi tarafından işlenir. Hipotalamus; nefes alma, cinsel tatmin, açlık ve duygusal tepki gibi çeşitli işlevleri yürüten bölgedir. Limbik sistem ayrıca opioid (vücutta ağrı kesici gibi etki gösteren kimyasallar) reseptörleri açısından zengindir. Endorfinler, limbik sistemin opioid reseptörlerine ulaştığında ve her şey normal şekilde çalışıyorsa zevk ve tatmin duygusunu yaşarsınız.

Endorfin Zihinsel Rahatsızlıklarda Rol Alıyor

İlginç olarak, obsesif kompulsif bozukluk gibi bazı zihinsel hastalıklarda endorfinler sorumlu olabilir. Örneğin; bir kişi ellerini yıkadığında, görevinin tatmin edici bir şekilde tamamlandığına karar verdiği bir noktaya varır. Normalde bu işlemi sonlandırır. Endorfinlerin “ne zaman ellerinin temiz olduğu konusunda tatmin olacaksın” sinyalinin verilmesinde etkili olabilir. Endorfin hormonu yeterince üretilmezse ellerinizi yıkamayı ne zaman durduracağınızı anlamayabilirsiniz. Bu sinyal alınana kadar işleme devam edebilir.

Endorfinler, öfke ya da kaygıların arttığı durumlardan sorumlu olabilirler. Endorfinler işinizi geçersiz kılarsa ya da hipotalamus endorfin ipucunu yanlış okursa bazı sorunlar görülenilir. En ufak bir sıkıntı ya da endişe ile “savaş ya da kaç” hormonlarıyla dolup taşabilirdiniz.

Endorfinler bizleri kodein veya morfin gibi etkiler ancak bağımlılık yapmazlar. Çünkü opioid reseptörlerine bağlandıklarında, enzimler tarafından neredeyse hemen parçalanırlar. Böylece geri dönüştürülüp tekrar kullanılmasına izin verilir.

Vücudumuzun “Savaş ya da Kaç” Mekanizması

Endorfin Tetikleyicileri Nelerdir?

Birçok şey endorfinin salınmasını tetikleyebilir. Birçok tetikleyicinin var olduğu biliniyorsa da, birincil tetikleyiciler stres ve ağrıdır. Hipotalamus ağrıyı algıladığında birkaç sipariş verir; bunlardan biri “Ağrının olduğunu söylemeyi bırakın!” dır.

Hipotalamus aynı zamanda hormonal sisteminizin kumanda ve kontrol merkezidir. Ne zaman yemek yiyeceğimizden, ne zaman ergenlik sürecimize başlamanız gerektiğine o karar verir. Daha birçok işlevde endorfin dozunun ne olması gerektiğini ayarlar. Hipotalamus ayar yapmak istediğinde hormonlar vücudun diğer bölgelerine salınır.

Endorfinler vücudunuzun her yerinde üretiliyor ve hipotalamus tarafından talep ediliyor. Öyleyse bu durumda stres ve ağrıdan başka onların salınmasını tetikleyenler nelerdir? Haydi sıralayalım:

Endorfin, aslında evrimsel süreçten itibaren hayatta kalmamızı sağlayan ağrı ve stres duygularına karşı bizi korur. Ağrı ve stresin kontrolsüz artışı ve tolere edilemeyecek düzeye gelmesi sağlığımız için hiç iyi değildir. Endorfinin salgılanması ve mutluluk vermesi evrimsel bir korunma mekanizmasıdır. Endorfin hormonunun işlevlerine dair daha pek çok şey öğreneceğiz gibi gözüküyor. Eminim bizlere gülerek bakıp ortaya çıkmayı bekleyen birçok görevi olduğunu ima eden bir bakış atıyordur.

Hazırlayan: Damla Uludağ

Kaynaklar

http://science.howstuffworks.com/life/endorphins.htm

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3104618/

https://www.webmd.com/depression/guide/exercise-depression#1


Damla Uludağ

Damla Uludağ, 1995 yılında İstanbul’da doğmuştur. Eğitim hayatını İstanbul Medipol Üniversitesi’nde sürdürmektedir. Devam eden üniversite hayatında fizyoloji tutkunu olan Damla, bu alanı sinirbilim ile bir bütün haline getirmek istemektedir. Sinirbilime olan ilgisi “Geleceğin Bilimi” platformunda hala aktif olduğu sinirbilim atölyesi sayesinde daha çok artmıştır.Sinirbilim adına düzenlenen “404 NeuroScienceFound” isimli panelde beyin plastisitesi üzerine sözlü sunum yapmıştır. Gelecek dergisinde yayınlanmak üzere sinirbilim alanı ile ilgili “Sirkadiyen Ritim” konulu yazısını yazmıştır ve bu derginin yaşam bilimleri editörlerindendir. Aynı zamanda çizim ve müzik ile amatör olarak ilgilenmektedir. Hücresel sinirbilim alanındaki tüm konularda merakı ve araştırma isteği vardır. “Hücresel işleyiş mekanizmaları ile ruhaniyetimizin üzerine giydirilmiş mükemmel örtünün tanımının detaylandırılması” için tüm azmini ortaya koymak istemektedir.

2 thoughts on “Endorfin: Bir Mutluluk Hormonundan Çok Daha Fazlası

  • ati

    severek okudum teşekkürler:) !

    Yanıtla
  • Sou rihno akuro

    Çok güzel yazmışsınız.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir